 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1980/5528
K: 1980/5376
T: 20.11.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Balıkesir As. 2. Hukuk Hakimliğince verilen 8.9.1980 tarih ve 419/401 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin Tandemir Petrol Koll.Şti.nin iki ortağı bulunduğuna 1975-1979 yılları arası kar payının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı veklii cevap dilekçesinde davanın müvekkili aleyhine değil Koll. Şti. aleyhine açılması gerektiğini ileri sürerek husumet itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın TTK.nun 170 nci maddesine göre şirket tüzel kişiliği aleyhine açılması gerektiği görüşüyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
TTK.nun 170 nci maddesi gereğince bir şirket ortağının şirketten alacağını geri kalan ortaklardan değil şirketten talep ve dava etmesi lazımdır. Olayda söz konusu olan Koll. Şti.nin iki ortağı mevcuttur. Dava dilekçesnide her ne kadar davalı olarak diğer Metin Tan olarak görülmişse de dava dilekçesi içeriğinden davacının 4 yıllık kar payını şirketten isteğidi anlaşılmaktadır. İddiaya göre her iki ortağın şirketi ayrı ayrı temsile yetkisi vardır. Öyle olmasa dahi iki kişilik Koll. Şti. de ortaklardan biri davacı olduğuna göre şirketi ancak diğer ortak temsil edebilir. Yukarıda belirtildiği vechile esasen dava dilekçesinde de davacı şirketteki kar payını istediğini açıklamış olduğu cihetle dava dilekçesinde davalı hanesine sadece davalı ismini yazması şirket adına ve şirketi temsilen davalıyı hasım göstermiş bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim, davacı 8.9.1980 günlü oturumda bu hususu açıklamış ve temyiz dilekçesinde de bu görüşü tekrarlamıştır. Bu nedenle davanın şirket aleyhine açılmış olduğunun kabulü ile esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın husumet noktasından reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazklarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 20.11.1980 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.