 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1980/4425
K: 1980/5203
T: 11.11.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 1. Ticaret Mahkemesince verilen 25.4.1980 tarih ve 123/1022 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatlarınca istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.1.1980 gününde davacı avukatı Adnan Damcı ve Dündar Erendağ ile davalı avukatı Hüseyin Özkan gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, (Marif Kütüphanesi)nin 1922 yılında Naci Kasım tarafından kurulduğu ve 15.7.1934 tarihinde de (Maarif kitaphanesi-Naci Kasım) ticaret ünvani ile İstanbul Ticaret Siciline tescil ve ilan edildiğini, sonradan bazı küçük değişiklikler olmakla birlikte en son (Naci kasım İstanbul Maarif Kitaphanesi ve Matbaası Anonim Şirketi)nin kurulduğunu ve yarım asrı aşan bir zamandan beri fasılasız olarak (Maarif kütüphanesi) adının devam ettiğini, özellikle Naarif takvimi ve saatli maarif takvimi ile Türkiyenin en uzak köşelerinde bile (Maarif kitaphanesi) adının tanındığını, davalının en son (Neşriyat Yurdu yeni Şark maarif kütüphanesi M. Hüseyin Tutya halefleri Mahmet Ferruh Tutya, Firruzan Tutya ve ortakları kollektif şirketi) ünvanı ile faliyete geçtiğini, davalının ünvanındaki (Maarif kütüphanesi) deyiminin davacının (Maarif kitaphanesi) adıyla iltibasa meydan verdiğini, mektup koli ve posta havalelerinin karıştığını, davalının (Maarif) kelimesini büyük puntolarla yazarak kasten iltibasa nedn olduğunu, takvimler nedeniyle açılan davada, davalının haksız rekabetine son verildiğini halde haksız rekabeti devam ettirdiğini iddia ederek, davalının ticaret ünvanından (Maarif) kelimesinin çıkartılması sureti ile haksız rekabetin menini, gazete de ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılardan kollektif şirketin, (Maarif) sözcüğü üzerindeki kendi hakkının kaynak ve dayanağını açıklamadığını, (Maarif kütüphanesi sözcüklerinin tescilli kullanımının 1951 yılında 1951 yılında başladığını, adı ortaklığın feshine ilişkin 1.5.1932 tarihli sözleşmenin 1. maddesinde, (Naci bey şirkette olan ünvan ...matlubata ait bütün hukukundan... Hüseyin beye tamamıyla ve katiyen terk ve feragat) ettiğini, buna göre de (Maarif) sözcüğünün alınmasının haksız rekabeti oluşturmadığını, asıl Naci Kasım tarafının davranışının, hakkın kötüye kullanılması bulunduğuna, (işletme adı) ve marka)ya ilişkin iddiaların ticaret ünvanındaki haksız rekabetin önlenmesi istendiği davamıza yabancı konular olduğunu, davacıların MK.nun 2. maddesindeki (dürüstlük) kuralını çiğnediklerini, postadaki yanlışlıklar nedeniyle böyle bir dava açılamayacağını, zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıt ve belgeler ile alınan bilirkişi raporu uyarınca, dava konusu (Maarif) kelimesinin (kılavuz sözcük) niteliği taşıdığı, Maarif takvimleri ile (Maarif) kelimesinin davacıların gerek ticaret ünvanları ve gerekse ilan ve reklamlarından bir kılavuz sözcük durumu devam ettirdiği, (Maarif) kelimesinin adi ortaklık fesihnamesi ile davalıya devir edilmediği davalının (Maarif)kelimesinin adi ortaklık fesihnamesi ile davalıya devir edilmediği davalının (Maarif) kelimesini kullanmasının haksız rekabeti oluşturduğu, zamanaşımının bulunduğu anlaşıldığından, davalının ticaret ünvanı, ilan ve reklamlarından (MAARİF) kelimesinin çıkartılması suretiyle haksız rekambetin men'ine, hüküm özetinin gazetelerde ilanına karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklana nedenlerden dolayı davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 3000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 11.11.1980 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.