 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1980/3979
K: 1980/4046
T: 19.09.1980
ÖZET: Ölüm tehlikesi sözkonusu olduğunda, davacı ameliyata zorlanamaz. Onun ameliyat olmaması nedeniyle zarar artırıcı bir davranış ta bulunduğunun kabulü doğru değildir. Bu neden- le ödenceden indirim yapılamaz. Tam ödenceye hükmetmek gerekir.
(818 s. BK m. 44/1)
Taraflar arasındaki davadan dolayı (Ankara 4. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 9.11.1979 tarih ve 431/631 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar avukatlarınca istemiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla bazı nevakısın ikmali için dosya mahalline iade edilmişti. Bu kerre ikmalen gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü
Davacı vekili, müvekkilinin, yolcu olarak bindiği davalının yönetimindeki minibüsün aşırı hız yüzünden devrilmesi sonucu % 12 oranında iş gücünden kaybedecek derecede yaralanıp sakat kaldığını öne sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000 lira maddi tazminatin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, zamanaşımı definde de bulunarak, sözkonusu kazada kendisinin bir kusuru olmayıp teknik arızadan ileri geldiğini ve bu nedenle sorumlu tutulamayacağını, esasen davacının ilgili ceza davasında da tazminat talep ettiğini, gerekli tedaviden kaçması sonucu arızası kalmış olabileceğini ve halen çalışmasına devam edip herhangi bir mağduriyeti de olmadığından bahisle yersiz açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre ve talep de gözetilerek davacının kendisine teklif edilen ameliyatı kabul etmesi halinde çalışma gücünde bir eksiklik meydana gelmiyeceğinin ancak söz konusu olay sonucu geçirdiği psikolojik bunalım nedeniyle bu ameliyattan kaçınmasının mazur görülebileceğinden BK.nun 44/1 maddesi uyarınca zararın % 50 nisbetinde tenkisi icabettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yolunda (50.000) lira maddi tazminatın 25.5.1976 tarihinden itibaren 0/0 5 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve fazla talebin reddiyle fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının yolcu olup hiç kusuru bulunmamasına, TTK.nun 806/1 maddesi hükmü gereğince taşıyıcının yok uları gidecekleri yere sağ ve salim olarak ulaştırmakla yükümlü olmasına, BK.nun 60/2. maddesi hükmü gereğince de olayda zamanaşımının bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkeme, davacının ameliyat olmaması nedeniyle BK.nun 44/1. maddesi hükmünü uygulayarak tazminattan % 50 indirim yapmıştır. Her ameliyatta ve olayda olduğu gibi bacak kemiği kırıklarına ilişkin bir ameliyatta her zaman belli bir oranda ölüm tehlikesi mevcuttur. Hiçbir hukuk düzeni, tazminat miktarını azaltmak amacıyla da olsa, mağduru ameliyat olmaya ve kendisini ölüm tehlikesine atmaya zorlayamaz. Bu durumda davacının ameliyat olmaması nedeniyle kendisinin zararı artırıcı bir davranışta bulunduğunun kabulü ile indirim yapılması hukuk ve yasaya aykırı olmakla tam tazminata hükmedilmek üzere hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda iki numaralı bentte gösterilen nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA) ve davalının temyiz itirazlarının (REDDİNE), bakiye 1091 lira temyiz ilam harcının davalı dan alınmasına ve davacının ödediği 15 lira temyiz peşin harcından 15 lira maktu ilam harcının mahsubu ile kalan 300 liranın isteği halinde davacıya iadesine 19.9.1980 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.