Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1980/215
K: 1980/536
T: 07.02.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 2. Ticaret Mahkemesince verilen 5.10.1979 tarih ve 284/449 sayılı hükmün duruşmalı olara temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 5.2.1980 gününde davacı avukatı Turgay Arpacı gelip davacı avukatı gelmediğinden, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avkatı dinlendiktensonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında yapılan (Booking note) başlıklı sözleşme gereğince yapılan deniz taşımasında, Trabzon limanındaki boşaltma sırasında meydana gelen sürastarya nedeni ile (105.141.75) lira alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, husumet itirazında bulunduktan sonra, boşaltmadaki gecikmede müvekkilinin bir iylemi olmadığını geminin boşaltma için sıra beklemesinin taşıyanın faaliyet sahasında meydana gelen bir olay olduğunu bu nedenle sürastarya ücreti sitenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, acenta olan davalının husumet itirazı yerinde görülmeyerek, toplanun delillerle ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak meydana gleen 8 gün 6 saatlik sürastarya nedeniyle 92.400 liranın davalıdan alınmasına fazla istemin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bend dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Ancak TTK.nun yükün gemiden boşaltılmasındaki müddetlerin hesabını düzenleyen 1055/2. maddesinde (gönderilenin faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısı ile yükün gemiden karaya çıkartılması mümkün olmayan günler dahi boşaltma ve sürastarya müddetlerinin hesabında nazara alınır). hükmü getirildikten sonra, aynı maddenin onu izleyen 3. fıkrasında ise (taşıyanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısı ile yükün geminden çıkarılması mümkün olmayan günler ise, bu müddetin hesabında nazara alınmaz; sürestarya müddeti içinde olsa bile bu günler için sürestarya ücreti istenemez) denilmek suretiyle taşıyanın faaliyet sahasında, tahakkuk eden tesadüfi sebepler nedeniyle yükün boşatılymaması sırasında geçen sürülerin (sürestarya) süresine dahil olmayacağı ve nonun sonucu olarakta bu süreler için sürestarya ücreti istenemeyeceği hekme bağlanmış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki bu davayı çözüme götürecek olan husus; davacı taşıyanın boşaltma konusunda (hazırlık mektubunu) verdikten sonra liman idaresinde rıhtıma yanaştırılmayarak, boşaltma yapan diğer gemilerin tahliye işlemlerinin bitirilmesi için limanda sıra bekletilmesi olayının, (taşıyanın) mı yoksa (gönderilenin) mi faaliyet sahalarında ortaya çıktığının saptanmasından ibaret bulunmaktadır.
Dosya içerisinde mevcut 12.9.1976 günlü (time sheet) başlıklı belge ile Denizcilik Bankası Trabzon liman işletmesi müdürlüğünün 23.10.1976 ve 9.3.1978 günlü yazı kapsamlarına göre, davacı taşıyana ait (Mustafa Alkan) isimli geminin 31.8.1976 tarihinde Trabzon limanına geldiği, ancak, o tarihlerde rıhtımda boşaltma yapan başka gemiler sırada bulunmaları nedeniyle, davacı gemisine sıra bekletildiği, nihayet rıhtımın boşalması üzerine Cumartesi ve Pazar günlerini müteakip (6.9.1976) Pazartesi günü saat 08.00 de boşaltma işlemine başlandığı ve boşaltma işleminin (12.9.1976) tarihinde ancak tamamlandığı anlaşılmaktadır. Şu duruma göre; davacı gemisi liman işletmesi tarafından (31.8.1976) günü ile rıhtıma yanaştırıldığı tarih olan 4.9.1976) tarihleri arasında boşaltma için sıra bekletilmiş bulunmaktadır. Yapılan bu sıra bekletme işleminde (gönderilen) olan davalının ihçbir kusuru veya iştiraki bulunmamaktadır. Bu nedenle boşaltma için sıra bekleme süresi olarak geçen (31.8.1976 ile 4.9.1976) tarihleri arasındaki müddet, TTK.nun 1055/2. maddesinde belirtilen (gönderilenin faaliyet sahası) ile ilgili olmayıp, bilirkişi mütalasının aksine, TTK.nun 1055/3. maddesine göre (taşıyanın faaliyet sahası)nı ilgilendiren bir durumdur ve bu nedenlede bu süreler ne (starya) ne de (sürastarya) sürelerine dahil edilemez. diğer bir deyişle sıra bekleme hususu henüz boşaltma işlemi başlamadan önce ortaya çıktığına göre TTK.nun 1055. maddesinde belirtilen sürelerin hiç birisi işlemeye başlamaz. Bu husus uyulamada olduğu gibi, doktrinde de bu şekilde kabul edilmektedir (Prof. Dr. S. Okay Deniz Ticaret Hukuku, 3. Bası Cilt I İstanbul 1970 sh. 146).
Yukarıdaki açıklamalardan çıkan sonuca göre, geminin limana geldiği gün olan (31.8.1976) günü ile rıhtıma yanaşma günü olan (4.91976) günleri arasında (sıra bekleme) nedeniyle ve (4.9.1976 ile 5.9.1976) günleri de CUmartesi Pazar'a rastaldığından, TTK.nun 1055/1. maddesine göre, bu günler (iş günü) sayıamayacağından, boşaltmanın (starya süresinin) ancak (6.9.1976) Pazartesi günü saat 08.00 den itibaren başladığı ve taralar arasındaki (Booking Note) başlıklı sözleşmenin 7 ve 12. maddeleri ile kararlaştırılmış olan (3) günlük boşaltma süresinin bitim tarihi olan (9.9.1976) günü saat 08.00'de bitmesi gerekeceğine göre işte ancak bu tarihten başlayarak boşaltmanın son bulduğu (12.9.1976) günü saat 14.00'e kadar geçen süre için davacı taşıyan (sürestarya) ücreti talep etmeye hakkı vardır. Bu husu nazara alınmadan ve bilirkişinin yasal dayanaktan yoksun bulunan ek raporundaki görüşe dayanılarak, sürestarya süresinin fazla hesaplamak suretiyle davalı aleyhine fazlaya hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle ozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilini yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı yerinde görüle ntemyiz itirazlarının kabulü ile hükmü davalı yararına BOZULMASINA, 3000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ve ödeiği temyiz peşin harcının iteği halinde temyiz edene iadesine 7.2.1980 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini