 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1980/5611
K: 1980/5553
T: 30.09.1980
DAVA : Davacı, iş kazasında ölen sigortalının hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı ve davalılardan Genel Müdürlük avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : 1 - Davalı Türkiye Elektrik Kurumu'nun işyerindeki bakım işçisi olarak çalışan (A.Ç.), iş kazası sonucu ölmüş, hak sahibi annesi (C,Ç,) tarafından Borçlar Kanunu'nun 55. maddesine dayanılarak Türkiye Elektrik Kurumu'nun aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açılmış ve açılan bu dava 1976/792 Esas ve 1978/493 Karar sayısı ile sonuçlanmış ve Yargıtay'ca da onanarak kesinleşmiştir.
Davacı Sosyal Sigortalar Kurumu, ve ölüm olayında kusurlu (H.E.) aleyhine bu davayı açmıştır.
İşveren durumundaki Türkiye Elektrik Kurumu'nun Sosyal Sigortalar Kurumu'na karşı ne şekilde sorumlu sayılacağı, bu davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 26. maddesinde saptanmıştır. İşverenin bu sorumluluğu belli eylem ve davranışlarından oluşan bir alanla sınırlırıdır.
Bu eylem ve davranışlar "İşverenin kastı", işverenin "işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi" ve işverenin suç sayılır eyleminden ibarettir. Bu anılanlar dışında bu durum eylem ve davranıştan ötürü sorumlu sayılamaz.
Olayda ise, işverenin bu tür eylem ve davranışları söz konusu olmadığı gibi, bu durumlar ispatlanmış da değildir.
Bu yönler nazar alınmaksızın Türkiye Elektrik Kurumu aleyhine tazminata hükmolunması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2 - Hak sahibi tarafından açılan dosyada alınan ve hükme dayanak kılınan 20.3.1978 tarihli bilirkişi raporuna göre olayda davalı (H.E.)'in % 70 ve ölen (A.Ç.)'ın % 30 kusurlu oldukları saptanmıştır.
Davalı Türkiye Elektrik Kurumu ve (H.E.) aleyhine açılan bu davada alınan 7.5.1979 tarihli bilirkişi raporuyla davada (H.E.)'in bağlayıcı nitelik taşılamaz.
Ancak, aynı olay nedeniyle değişik mahkemelerde açılan davalar esnasında alınan raporlar arasında çelişiklik mevcut olup bu çelişki yüzünden kusur oranı bakımından değişik karar verilmesine neden olmuştur.
Bu bakımdan, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesinde zorunluluk bulunduğu gerçeği de ortadadır.
Mahkemece, bu çelişkinin nedenleri üzerinden durulmadan ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu itibarla davacı Sosyal Sigortalar Kurumu ve davalı Türkiye Elektrik Kurumu'nun temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlere göre davalı Türkiye Elektrik Kurumu yararına ve 2. bentte gösterilen nedenlere göre davacı Sosyal Sigortalar Kurumu yararına hükmün BOZULMASINA, 2.10.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.