 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1980/4931
K: 1980/5481
T: 29.09.1980
- AVUKATLIK ÜCRETİ
- DAYANIŞMALI SORUMLULUK
ÖZET: 1- Davacıya karşı dayanışmalı sorumlu bulunan birkaç gerçek ve tüzel kişi aleyhine açılan bir davanın davalılar için ortak nedenden ötürü reddi durumunda dava olunanın değeri veya tutarı üzerinden bir avukatlık parası belirlenmelidir.
2- Dava her iki davalı bakımından reddolunmuş hüküm davalılardan biri tarafından temyiz edilmiştir. Davacının hükmü temyiz etmemesinden ötürü avukatlık parası konusunda davalılardan temyiz yoluna başvurmayan yararına kesinleşmiş ve usuli kazanılmış hak durumundan sözedilemez. Zira davada yukarıda belirtildiği üzere hükmedilecek avukatlık parası tektir ve her iki davalıya aittir;
(YIBK., 27.6.1956 gün ve 2/14 s.)
Davacı, davalılardan MKE. Kurumuna ait işyerinde geçen çalış malarının ağır ve hayatı yıpratıcı işlerden olduğunu, bu sürelerin emeklilik yönünden 1,5 misli sayılması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzem erten raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
Dava, her iki davalı bakımından ayni sebepten ötürü reddolunmuştur. Davada, davalı Sosyal Sigortalar Kurumunun zararlı yasal hasım olma durumu da söz konusu değildir. O halde, avukatlık ücretinin her iki davalı yararına 27.6.1956 tarihli, 2 esas, 14 karar sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Esasları çevresinde belirlenmesi gerekir Davacının hükmü temyiz etmemesinden ötürü Avukatlık ücreti konusunda davalılardan MKE. yararına kesinleşme ve usul kazanılmış hak durumundan sözedilemeyeceği yönü açıktır. Zira, davada hükmedilecek avukatlık ücreti tektir ve her iki davalıya aittir. Bu yönden davacının temyize başvurmasında hukuki yarar yoktur ve davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumunun Yargıtay'a başvurmasının,: yapı İmiş yanlışlığın düzeltilmesini amaçladığı hususu da belirgindir. O halde, davalı Kurumun avukatlık ücretini hedef tutan itirazı kabul edilmek ve hüküm bozulmak gerekir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmemektedir.
O halde, hüküm bozulmamalı; HUMK.nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün, 'karar fıkrasındaki mümeyyiz davalı Sosyal Sigortalar Kurumuna vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin bölümünün karar metninden çıkarılmasına; diğer davalı yararına vekalet ücreti takdiri hakkındaki bölümdeki "Davalı MKE. Kurumu vekilinin hizmeti nazara alınarak... " sözcükleri çıkarılıp, yerine "Davalılardan MKE. Kurumu ve Sosyal Sigortalar Kurumu vekillerinin hizmetleri gözönünde tutularak" yazılmak suretiyle ve hükmün işbu düzeltilmiş şekli ile (ONANMASINA), 29.9.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.