 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1980/4823
K: 1980/5124
T: 19.09.1980
DAVA : Davacı, kızının yurt dışındaki tedavisi ile ilgili yolluk ve refakatçı masraflarının tahsilini istemiştir. Mahkeme, bozmaya uyarak isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1.a) Sigortalının bakmakla yükümlü olduğu çocuğuna ait hastalığın yurt içinde iyileştirilmesi olanaksız bulunduğu için yurt dışındaki tedavisi ile ilgili giderlerin Kurum tarafından karşılanması gerektiği yolundaki daire görüşüne yerel mahkeme katılmış ve böylece bu yön, uyuşmazlık konusu olmaktan çıkmıştır.
b) Davacı, fazlaya ait ve ileride doğacak giderlerle ilgili haklarını saklı tutarak, bu davasında, faturaya bağlanmış bir kısım giderlerle birlikte kendisine ait uçak gidiş dönüş bileti parasını istemektedir.
Mahkemece, bilirkişi aracılığı ile bedeli davacı tarafından ödenmiş olan faturalar üzerinde yapılan incelemede, bu faturaların çocuğun tedavi yeri olan A.B.D. Pennsylvania eyletinde Pittsburgh'da oturdukları dairenin kira parası ile telefon konuşmaları karşılığı alınan ilaçlara ödenen paralardan oluştuğu saptanmıştır. Davacı, kızının tedavisi için onunla irlikte gitmek ve oturmak zorunda bulunduğunu 3.3.1977 günlü doktor raporu ile belgeleri bulunmaktadır.
Sigortalıya eşine ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocuklarına hastalıkları halinde yapılacak sağlık yardımlarının amacı, kapsamı ve süresi 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumunun 33 ve 34. maddeleri ile belirlenmiştir.
Gerçi, yurt içinde tedavinin mümkün bulunmadığı hallerde, bu tedavinin yurt dışındaki bir yerde yapılması, anayasal bir sosyal güvenlik kamu kuruluşu olan kurumun en doğal görevidir. Ne var ki, bu yurt dışı ülkenin olabildiği kadar "en az gider" düşüncesi çevresinde ülkemize en yakın ülke, ya da ülkelerden biri olması gereği de ortadadır. Diğer bir anlatımla, kurumun böyle durumlarda yardım yapma yükümünün kapsamı "en az gider" esasına göre belirlenir. Yoksa, kurum, daha yakın bir yurt dışı ülkede elde edilebilecek aynı sonuç için çok uzak ve daha giderli yurt dışı ülke seçilmesinden doğan fazla ödemelere katlanma zorunda değildir. Her halde, yapılan giderlerle sigortalının iyileştirilmesi işlemleri arasında nedensellik bağı bulunmalı ve giderler, yaşamın olağan gidişine uygun düşmelidir.
Bu davada, davacının, tedavi yeri olarak Avrupa ülkelerinden biri yerine A.B.D. Pennsylvania eyaletini seçmiş olmasının haklı ve gerektirici nedenleri açıklığa kavuşturulmuş değildir, ve bu yönden eksik incelemeye dayanan hüküm isabetli olmaktan uzaktır. Lakin, yapılmış giderlerin bu davada istenilen kesiminin miktarı açısından, yukarıda belirtilen araştırmanın yapılmamış olması -anılan yanlışlıkların ileride kesin hüküm durumu oluşturma tehlikesini de yaratmıyacağı için- dava sonucunu etkileyecek nitelikte değildir.
2. Davalı Kurum davacının kira ve telefon giderlerinden sorumlu tutulamıyacağını savunmaktadır. Gerçekten, davacının delil listesinde yer alan ve kendisi tarafından dosyaya konan Post- Gazete'de yayınlanan bir yazıda "davacının muhasebecisi olduğu Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları tarafından kızının tedavisine yardımcı olabilmesi için geçici bir görevle Pitsburgh'a gönderildiği ve şirket idaresince kendisine uçak bileti sağlandığı ve 2000 dolar verildiği; davacının ise sadece kızına ait bilet masrafını karşıladığı ve ikinci bir evi idame ettirebilecek bir harcırah ödenerek kalma süresinin bir ay daha uzatıldığı" yazılıdır.
Davacı tarafından delil olarak dayanılan bir belgede yazılı olanların tümünün değerlendirilmesi ve lehinde sayılabilecek yorumlar yanında aleyhindeki kısımların dahi gözönünde bulundurulması gereği kuşkusuzdur.
Bu durumda, davacıya, çalıştığı iş yeri tarafından yapılan ödemelerin dava konusu taleplerle olan ilgisi ve davacının hangi ödemeleri yalnız kendi mal varlığı ile karşılamışe olduğu hususu açıklatılıp araştırılmalı ve bunun sonucuna göre davalı Kurumun sorumlu tutulabileceği giderler saptanmalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmaksızın tüm faturalarla ilgili ödemelerin davalı kurumdan alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.9.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.