 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1980/1098
K: 1981/2091
T: 07.04.1981
DAVA : Davacı, iş kazasında yaralanan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğuranılan kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Temyiz dilekçesi PTT. vasıtasıyla doğrudan doğruya Yargıtay'a yollanmıştır. Herhen kadar temyiz dilekçesinin PTT.'ye veriliş tarihi temyiz süresi geçmiş bulunmaktadır. Temyiz dilekçisinin PTT. ile gönderilmesine yasal engel yoktur. Ne varki, bu durumda PTT.'ye veriliş tarihi temyiz süresini kesmez (Bkz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu m. 434. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.12.1965 T., ve 1025 - 469, ayrıca Yargıtay 7. hukuk Dairesi'nin, 10.4.1967 T., 2157 -2447 sayılı kararları, aBaki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü Sh. 709, dipnot 44)e, 773, dipnot 69, Ankara 1974, üçüncü baskı).
O halde, temyiz süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
SONUÇ : Temyiz dilekçesinin REDDİNE, Başkan Mustafa Çenberci ve Üye teoman Ozanoğlu'nun muhalefetlerine karşı Üye Hüseyin Mutlu, Turgut Uygur ve Abidin Gürün'ün oylarıyla ve oyçokluğuyla 7.4.1981 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Temyiz dilekçesinin 22.12.1980 tarihinde PTT. İdaresine teslim edilmiş bulunduğu zarf üzerindeki idareye ait damga ve onun içerdiği tarihten anlaşılmaktadır. Bu tarihin gözönünde tutulması durumunda temyiz süresinin aşılmadığı açık ve seçiktir. Öbür yandan, idare, ya da Yargıtay'da gerçekleşmiş gecikmelerin hukuksal sonuçlarının temyiz edene yükletilemiyeceği ortadadır. Bunun aksini öngören bir yasa hükmü de yoktur. Gerçekten HUMK.nun 434. maddesi, belirgin olarak sadece mahkemeye verilmiş temyiz dilekçelerini amaçlamaktadır, ve bu yolda bir esasın kabulü doğaldır; PTT. ye verilmiş temyiz dilekçeleri ise, anılan maddenin kapsamı dışındadırlar ve bu maddenin benzetme yoluyla dahi bunlar hakkında uygulanmasını gerekli kılan bir neden yoktur. Anılan Kanunun 164. maddesi de bu yönü destekler.
Bu nedenlerle temyizin süresi içersinde bulunduğu görüşündeyiz.