 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/585
K: 1980/63
T: 16.01.1980
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7. İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.10.1977 gün ve 975/70 ve 977/1094 sayılı kararın incelenmesi davalı N.C.Ltd. Şirketi tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 20.12.1977 gün ve 16139- 17470 sayılı ilamiyle, (.. Davacı, ihbar kıdem ve 274 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca sendikal tazminat istemiş, davalı işveren davacının işine, İş Kanununun 17. maddesi uyarınca işyerinde yasadışı eyleme katılması nedeniyle haklı olarak son verildiğini savunmuş, mahkeme ihbar ve kıdem tazminatına ilişkin iddiayı kabul etmiş, sendikal faaliyet nedeniyle işe son verildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle bu husus hakkındaki tazminat isteğini reddetmiştir. Özel daire işyerinde kavga eden iki işçiden olaya sebebiyet verenin iş akdinin feshi işlemini protesto amacı ile davacının bir kısım işçilerle birlikte işi durdurmak şeklinde yasadışı eyleme geçtiğinin, ikaz ve ihtarlara rağmen işbaşı yapmayarak bu eylemini mesai bitimine kadar sürdürdüğünün anlaşılmış olmasına göre, davalı işverenin bildirimsiz fesih hakkının doğduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. Mahkeme davacının protesto olarak kabul edilen eyleminin iş yapmamak maksadına matuf olmayıp haksız olarak işten çıkarılan bir işçinin tekrar işe alınmasını teminidir; İşçinin maksadı bu şekilde belirdiğine göre eyleminin İş kanununun 17/ll-g maddesi kapsamına girdiğinin düşünülemiyeceği) gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Olayda davacı işçi diğer bir kısım arkadaşlarıyla birlikte eyleme geçmiş ve işveren İş Kanununun 17. maddesine dayanarak davacı işçinin işine son vermiştir. Dosyadaki delillerle bu yöne ilişkin savunma ispat edilmiştir. Hal böyle olunca işyerinde kavga eden iki işçiden haksız olanın bırakılarak haklı olduğu kabul edilenin işten çıkarılmasını protesto ve onun işe iadesini sağlama amacıyla işçilerin eyleme geçmelerini, işveren yararına gerçekleşen haklı nedenle, fesih durumunu ortadan kaldırıcı nitelikte kabul etmek, iş uyuşmazlıklarına İş Kanununun öngörüldüğünün dışında fiili durumlarla çözüm yolları aramaya geçerlilik tanımak sonucunu doğurur. Bu düşüncenin hukuk açısından himaye edilemiyeceği tartışma götürmeyecek açıklıkta bir gerçektir. Diğer taraftan hakkın kötüye kullanıldığı iddiası da gerçekleşmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429.ncu maddesi gereğince BOZULMAZINA , 16.1.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.