 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/485
K: 1980/1374
T: 27.02.1980
DAVA : Taraflar arasındaki akdin feshi, kiralanın boşaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4. İcra Tetkik Merciince davanın reddine dair verilen 20.6.1978 gün ve 260-391 sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18.9.1978 gün ve 7202 - 7159 sayılı ilamı ile, "borçlunun Devlet dairesi olması, bir takım muameleler sebebiyle ihtar süresi içinde kesinleşen takip gereği kira borcunu ödememesi temerrüde engel değildir. Tahliye isteğinin reddolunması isabetsizdir.." Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Alacaklı
KARAR : Alacaklı şirket 1.3.1973 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile yıllığı 550.000 liradan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademesine kiraladığı taşınmazın kirasının Sulh Mahkemesinin kesinleşen ilamı ile 1.3.1977 den itibaren 960.000 lira olarak tesbit edildiğinden ve aradaki farkın ödenmesi için yaptığı başvurunun semeresiz kaldığından bahisle icra takibinde bulunmuş kiracı borçluya tebliğ edilen 51 örnek numaralı ihtarlı ödeme emrine itiraz edilmediğinden icra takibi kesinleşmiştir.
Bu kez alacaklı, kesinleşen icra takibi nedeni ile ve ihtar süresi içinde borç ödenmediğinden kiralananın tahliyesini istemektedir.
İ.İ.Kanununun 269/a maddesine göre borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse alacaklının talebi üzerine tetkik merciince tahliyeye karar verilir.
Olayda takip kesinleşmiş olup ihtar müddeti içinde kira borcunun tamamı ödenmemiştir. Anılan maddenin açık hükmü karşısında tahliyeye karar verilmesi gerekmektedir.
Borçlu kiracının resmi devlet kuruluşu olması ona bu konuda bir ayrıcalık vermemiştir. Esasen İ.İ.Kanununun 35/2, 82/1 inci maddelerinde olduğu gibi devlete ayrıcalık tanınan haller kanunlarda ve özel hükümlerde yer almıştır.
Bu itibarla icra takibi kesinleşmiş ve borç ihtar süresinde ödenmemiş olduğuna göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 27.2.1980 gününde oyçokluğuyla karar verildi.