 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/384
K: 1981/19
T: 21.01.1981
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.10.1975 gün ve 815-482 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 14.4.1976 gün ve 138-1789 sayılı ilamı: "...6085 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 50. maddesinde sayılan araçların kullanılmasından doğacak maddi ve ölüm dahil bedeni zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu bulunduğu belirtildikten sonra, ardından gelen 2 ve 3. fıkralarında bu mesuliyeti daraltan veya tamamen ortadan kaldıran sebepler gösterilmektedir. Öyle ise, araç sahibi olduğu saptanan Yıldırım'ın kural olarak sorumluluğu yasa buyruğu karşısında gerçekleşmiştir. Gece kulübünde oturan şoförünün gerekli tedbir ve ihtimamı göstermeksizin otonun kontak anahtarını masa üzerine bırakması sonucu, vasıtanın kullanıldığı ve dava konusu olayın tahakkukuna sebebiyet verildiği anlaşıldığından, işin esasının incelenerek sözü geçen davalı hakkında hasıl olacak uygun sonuca göre karar vermek icabederken aksine yazılı düşüncelerle isteğin reddi yasaya aykırıdır" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki yazılara ve gerektirici nedenlere göre, özel daire bozma kararında gösterilen bozma nedenleri Hukuk Genel Kurulunca da benimsenmiştir. Ancak, zararlı eylemin meydana gelmesinde kullanılan otonun maliki olan davalının sorumluluğunun, mali mesuliyet sigortası sınırları kapsamı dışında kalan zarar yönünden Borçlar Kanununun 55. maddesi açısından da tartışılması gerekmektedir. Zira, olayın oluş biçimi ile zararı doğuran eylem arasında uygun illiyet bağıntısı bulunmaktadır. Şöyle ki: Otonun kontak anahtarının muhatazası, o otonun şoförlüğünü yapan kişinin şoförlük görevlerinin kapsamındadır. Zararlı eylem, bu görevin yerine getirilmemesiyle bağlantılı olarak aracın üçüncü kişi tarafından kullanılmasından doğmuş ve zarar meydana gelmiştir. O halde işin esasının bu ilkeler çerçevesinde incelenerek hasıl olacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu esaslara uygun düşmeyen nedenlere önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu sebeplerden dolayı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 21.1.1981 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.