 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/36
K: 1981/643
T: 30.09.1981
DAVA : Taraflar arasındaki "Alacak ve Tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.5.1976 gün ve 359-159 sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18.11.1976 gün ve 4478-5002 sayılı ilamı;
(...Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalının bir taahhüdü için iki adet 200.000 er liralık avans teminat mektuplarını, davalı lehine S.S.Kurumuna verdiğini, taraflar arasındaki anlaşma gereğince, mektupların en geç Ekim 1973 tarihinde iade edileceği ve banka faiz ve komisyon masraflarının davalı tarafca ödeneceği halde, mektuplardan birisinin şimdiye kadar iade edilmediğini, diğerinin de geç iade edildiğini, masrafların da, müvekkili tarafından ödendiğini iddia ederek, mektupların zamanında ticari işlerde kullanılmadığı için 130.000 lira kar mahrumiyetiyle, ödenen 15.000 lira banka masrafının davalıdan tahsiline ve 200.000 liralık teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, savunmasında dava konusu 200.000 liralık teminat mektubunun, davadan önce iade edildiğini, 15.000 liralık kısma bir itirazları olmadığını, tazminat talebinin yersiz bulunduğunu belirterek davanın 15.000 liradan fazlası için reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı şirketin mektuplarının iadesi için çektiği ihratnamelerle, davalıya yeni süreler tanıdığı ve ilk taahhüt edilen Ekim 1973 gününün, davacı iredesiyle değiştirildiği ve iade sürelerinin, ihtarnamedeki verilen sürelere uygun bulunduğu, diğer mektubun ise dava tarihinden sonra iade edildiği ancak davacının, banka yazısına göre mektup kredilerini başka işlerde kullanmadığı böylelikle kar mahrumiyeti tazminatı isteğinin yerinde olmadığı, dava konusu edilen 15.000 lira banka masrafının davalı tarafından kabul edildiği gerekçeleriyle, 15.000 liranın davalıdan tahsiline, iade istenen 200.000 liralık teminat mektubunun, dava açıldıktan sonra iade edildiğinden bu kısım için konusu kalmadığından redine, karar verilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmiştir.
1 - Davalı, davacının mevcut kredisi nedeniyle dava dışı bankadan aldığı 2 adet her biri 200.000'er liradan 400.000 liralık teminat mektuplarını Ekim- 1973 tarihinde iade etmeyi 6.6.1973 tarihli mektubu ile taahhüt etmiştir. Esasen bu taahhüt yönünden dolayı bir uyuşmazlık olmadığı gibi, mahkemece de hukuki sonuç doğuracak taahhüdün mevcudiyeti kabul edilmiştir.
Ancak, 25.4.1974 tarihinde iade edilmesi lazım gelen 83 nolu teminat mektubunun 18.12.1974 tarihinde iade olunmasının, teminat mektuplarının, mektup kredisinden alınmış olması ve esasen bakiyeyi davacının kullanmaması nedenleri ile buna ilişkin kar mahrumiyeti isteğinin red edilmesi doğru görülmemiştir. Zira 15.1.1976 tarihli üç kişilik bilirkişi raporunda bu konuda ayrıca rapor verileceği belirtilmiş ve davacı zararını isbat olanağı tanınmamıştır. Zira dava dilekçesinde sözü edilen kredisini kendi ticari faaliyetlerinde kullanmaktan mahrum kaldığını, iş hacmi itibariyle aylık cirosunun 200.000 liradan aşağı düşmediğini iddia etmiştir. Bu nedenle bahsi geçen krediyi ne suretle kullanamadığının davacı taraftan sorulması, doğruluğunun araştırılması ve mahkemece bilirkişi mütalaalarına başvurulduğuna göre bu hususta rapor alınması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
Bundan başka, davacı lehine hükmedilen vekillik ücretinin tayininde hüküm tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümlerinin uygulanmamış ve eksik vekillik ücreti verilmiş olması da uygun görülmemiştir.
2 - Davalıın temyizine gelince, hükmün dayandığı delillere ve gerektirici sebeplere göre diğer itirazları yerinde değil ise de, ikinci teminat mektubu ilk oturumundan önce iade edilmiş ve dava edilen masrafa ilişkin 15.000 lirayı ilk oturumda kabul etmiş olmasına göre vekillik ücretinin tayininde 10.5.1976 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 7 maddesi hükmünün gözönünde tutulmaması isabetli değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda kısmen direnilmiştir.
Hukuk Genel kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Mahkemenin direnme kararında da belirtildiği gibi, 23.12.1976 gün ve 1976/7-6 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre; yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde, hukuk davalarında davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uygulanması gerekir. O halde, mahkemenin bu yöne ilişkin direnme kararı doğrudur; bu itibarla davacının direnme kararına yönelttiği temyiz itirazı reddedilmeli ve öteki temyiz itirazları incelenmek üzere dosya özel daireye gönderilmelidir.
SONUÇ : Davacı vekilinin direnmeye yönelik temyiz itirazının reddine, öteki temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 30.9.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.