 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/277
K: 1981/48
T: 06.02.1981
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 7. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.12.1977 gün ve 264-746 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 20.3.1978 gün ve 1022- 1205 sayılı ilamı: "...Davalı davacı hesabına mahsuben 10.000 lirayı 11.12.1974 tarihinde ödemiş olduğuna göre, bunun taşınmaz satış bedeline mahsuben verildiğinin kabulü gerekir. Davacı bu ödemelerin inşaatta yapılan fazla işlere veya daha başka bir muameleye ilişkin olduğunu ileri sürdüğü takdirde bu yönü isbat külfeti kendisine düşer.
Davalı bu iddiasını isbat etmiş değildir. Makbuzda davalı hesabına mahsuben kaydı bulunmasına ve aralarında başka bir borç ilişkisi bulunduğuda isbat edilemediğine göre, davacı alacağından bu miktarın indirilmesi gerekir." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacının senede bağlı 25.000 lira alacak iddiasına karşı davalı bunun 10.000 lirasını ödediğini savunmuştur. Gerçekten davacının dayandığı 30.10.1974 günlü senede karşı davalının 10.000 lirayı ödediğine dair makbuz 11.12.1974 günlü olup vadeden sonraki bir tarihi taşımaktadır. Davacı bu makbuzda 10.000 lirayı davalının hesabına mahsuben aldığını kabul etmektedir. Taraflar arasında bir başka borç ilişkisi bulunduğunu da davacı kanıtlayamadığına göre 10.000 liranın dava konusu alacağa mahsuben verildiğinin kabulü gerekir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara dayandığı gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekili Avukat Baha Erken'in temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 6.2.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.