 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/1906
K: 1982/971
T: 22.12.1982
DAVA : Taraflar arasında "mal edinme" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 2.11.1978 gün ve 234-919 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi)'nin 12.2.1979 güon ve 433-910 sayılı ilamıyla; (...Dava, MK.nun 650. maddesine dayanan temliken tescil isteminden ibarettir. Bu maddede yazılı iyiniyet koşulu üzerinde durulmadan muhdesat değerinin arz değerinden fazla olduğundan söz edilerek yazılı olduğu üzere karar ittihazı isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerk direnme kararını süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, MK.nun 650. maddesi hükmünden kaynaklanan, temliken tescil isteğine ilişkindir. Anılan madde hükmüne göre, başkasına ait arsa üzerinde kendi malzemesi ile arsa değerinden fazla değerde bina inşa eden kimsenin, muhik tazminat karşılığında arsa ve binanın temlikini isteyebilmesi, iyiniyetle hareket etmiş olması koşulunun gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için de, kural olarak, üzerine inşaat yaptığı arsanın kendi malı olduğunu sanmış ya da gereken özeni göstermesine rağmen arsanın kendisinin olmadığını bilebilecek durumda bulunmamış olması gerekir. Bundan başka, malzeme sahibi, arsanın başkasına ait olduğunu bilse veya bilmesi gerekse bile, inşaatı arsa malikinin açık veya zamni muvafakatına dayanarak yapmış ise yine iyiniyetli sayılır.
Tarafların idida ve savunmaları ile dosyadaki delillerden; davacının, davalı köye ait tapulu taşınmaz üzerindeki binayı üçüncü kişiden satın aldığı, bazı tamirat ve ilaveler yaptığı anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13.2.1971 gün, 1969/1-404 E, 1971/76 K. sayılı kararında da çok açık bir şekilde vurgulandığı üzere, "başkasının arsası üzerinde inşaat yapılmasından doğan ve kişisel nitelikte bulunan hakkın devir ve temlikini önleyen bir hüküm yoksa da; inşaatı alan kişi, ancak levazım sahibini haklarına halef olur ve satıcısının arsa malikinden isteyebileceğinden fazla bir istemde bulunamaz. MK.nun 650. maddesi hükmünce, temlik davasının kabul edilebilmesi için diğer koşullar yanında levazım sahibinin iyiniyetli olması da zorunludur. Nevar ki bu olayda, davacının satıcısı (bayii) ile davalı köy arasında, geçersiz de olsa herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı gibi, inşaatın arsa sahibi davaca, davalı köy adına tapuda kayıtlı arsa üzerine, kendi melzemesi ile inşaat yaparken gerekli dikkat ve ihtimamı göstermemiş olan satıcı ile onun haklarına halef olan davacının iyiniyet iddiasında bulunmaları mümkün değildir.
Öte yandan, dava konusu arsa üzerindeki binayı satın almış olan davacının yaptığı tamirat ve ilaveler de kendisine, MK.nun 650. maddesi hükmüne dayanarak temliken tescil isteme hakkı vermez.
O halde, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme karının yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.