 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/180
K: 1981/608
T: 18.09.1981
DAVA : Taraflar arasındak "elatmanı önlenmesi ve kal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 12. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen red, kısmen kabulüne dair verilen 16.5.1977 gün ve 558-254 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 12.1.1978 gün ve 10977 - 144 sayılı ilamı : (... Mahkeme kararların kayıtsız ve şartsız olması infazda hiçbir kuşku uyandırmayacak derecede açık ve kesin olması gereklidir. Hüküm fıkrasının hüküm konusu olan yer üzerindeki muhdesatla ilgili bulunan 2 ve 3 sayılı bentleri bu nitelikleri taşınmaktan çok uzaktır... Bu nitelikte bir hükmün icraca infaz edilmesi mümkün değildir. İcra memuru ilamda yazılı koşullar gerçekleştiği için onun kal ile ilgili bölümünü infaz ettim veya gerçekleşmediği için infaz etmedim diyemez. İlamın infazı icra memurun takdir ve tespitin veya ihtiyarına bırakılamaz. Kal isteği ya açıkça ret edilmeli veya kayıtsız ve şartsız olarak kabul edilmelidir. İlamın infazı bazı ihtirazı kayıtlarla sınırlandırılamaz, bazı koşulların tahakkukuna bağlı tutulamaz. Hükmün üçünçü bendinde istek belirli bir zamanla kısıtlı ve sınırlı olarak askıda bırakılmış, bu konuda kesin ve açık olarak çözümlenmesi zorunludur. Hakim kural olarak uyuşmazlığı şimdilik şöyle bir çözüme bağladım, gelecekte koşullar değişirse başka türlü karar veririm diyemez. Hakim davanın açıldığı gündeki koşul ve yasalarla bağlıdır. Hakim yarın başka şeyler olabileceğini düşünerek bugünkü davayı kesin bir çözüme bağlamaktan kaçınamaz...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel kurulunca incelenerek direnme kararıın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki yazılara bozma kararında gösterilen gerektirici nedenlere göre hukuk genel kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18.9.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.