 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/1716
K: 1980/2646
T: 10.12.1980
DAVA : Taraflar arasındaki sataşmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Adana İş Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 16/6/1977 gün ve 77/357-467 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 27/3/1978 gün ve 77/6386-2205 sayılı ilamıyle, (... Dava yaşlılık aylığının hesaplanma biçimi çevresinde 506 sayılı Yasanın 116. maddesine giren bir itiraz davasıdır. Anılan Yasanın 61. maddesine göre hesaplanacak yaşlılık aylığına esas tutulacak sigortalı kazanç, 79. maddede öngörülen durum ayrık olmak üzere primi ödenmiş kazançtır. Davacı işten ayrıldığına, kendisine yaşlılık aylığı bağlandığına göre sigortalı niteliğini yitirmiştir. Artık prim borcu söz konusu değildir. Bu esaslara uygun bulunan kurum işleminin yasalara aykırı olduğu söylenemez) gerekçesiyle bozularak dosya yerine çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı SSK. Genel Müdürlüğü.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı, 31/8/1971 tarihinde işten ayrıldıktan sonra, imzalanan TİS.nin yürürlük tarihinin kendisinin işten ayrıldığı tarihten önceye götürüldüğünden bu toplu iş sözleşmesi ile işten ayrıldığı tarihe kadar gerçekleşen ilave ücret farklarının yaşlılık aylığının hesaplanmasında gözönünde tutulması gerektiği kanısındadır.
506 sayılı SSK.nun 61. maddesine göre "Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya işten ayrıldığı tarihten önce malullük yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş, son 5 takvim yılının prim hesabına esas tutulan kazanç tutarları toplamı en yüksek olan 3 takvim yılına göre hesaplanacak ortalama kazancının % 70 oranında yıllık yaşlılık geliri bağlanır.
Bu madde açıklandığı üzere kural olarak, yaşlılık aylığının hesaplanmasında işten ayrılmadan önce primi ödenmiş kazanç esas alınacaktır. Davacı 13/7/1971 tarihinde emekli olmuş ve primi ödenmiş kazanç tutarlarına göre kendisine yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Emekli olduktan sonra imzalanan toplu iş sözleşmesinin geçerlilik tarihinin eskiye götürülmesinin yaşlılık aylığının hesaplanmasında gözönünde tutulması olanağı yoktur. Çünkü emeklilikten sonra sigortalıktan ve giderek prim borcundan bahsedilemez. Bu itibarla, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı SSK. Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 10/12/1980 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.