 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/1452
K: 1980/1481
T: 04.04.1980
DAVA : Taraflar arasındaki tahliye ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Muğla Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.12.1978 gün ve 335-742 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2.4.1979 gün ve 2727 - 2817 sayılı ilamı ile, "Davacı idare sözleşmenin kendisine tanıdığı imkandan yararlanarak kira miktarını % 100 artırarak bu miktar üzerinden temerrüd ihtarnamesi çekmiştir. Davalı bu farkı kabul etmemiş ve aylık kiraya 50 lira ilave etmek suretiyle ödemede bulunmuştur. Kiranın artış sebebiyle ihtar konusu olan fark taraflar arasında nizalı bulunmamaktadır. Muayyen bir bedeli ihtiva etmiyen alacak için temerrüd söz konusu olamaz. Davalının temerrüde düşmediği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi icap ederdi" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı
Hukuk Genel Kurulu kararı:
KARAR : Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinin, özel şartlar kısmının 4. maddesinde (İmar ve İskan Bakanlığı 775 sayılı Yasa ve buna ilişkin uygulama yönetmeliğinin 48. maddesi esaslarına göre, ekonomik ve sosyal şartları gözönüne alarak kiraları düzenleyebilir) hükmü yazılıdır. Davacı idare bu hükme dayanarak kirayı artırmış ve durumu davalıya bildirmiş ise de davalı artırılan miktarı fazla bularak 50 lira ilavesi ile kirayı ödemeye devam etmiştir. 775 sayılı Kanunun 31. maddesinin son fıkrasına göre yapıların kira ve kullanma şekilleri yönetmelikle belirtilir. Sözü edilen yönetmelik kira miktarının saptanma koşullarını açıklamış olduğundan tayin edilen kiranın fahiş veya nisbetsiz olması halinde ilgilinin idari yargıda bunu iptal ettirme olanağı vardır.
İdare tarafından gönderilen yazı BK. nun 262. maddesinin 2. fıkrasında yazılı şartları taşımamaktadır. Geçerli ihtarname olmadığına göre temerrüdden de sözedilemez. Bu itibarla Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı bozulmasına 4.4.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.