 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/1450
K: 1982/258
T: 10.03.1982
DAVA : Taraflar arasındaki "men'i müdahale" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 29.12.1978 gün ve 1977/1977-1978/2337 sayılı kararın inclenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 14.3.1979 gün ve 1979/1509-2692 sayılı ilamiyla (..Dava konusu taşınmazın müşterek muris Kuddusi'den intikal ettiği dinlenen tanık beyanlarından ve dosya muhtevasından anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu suretle kabul edilmiştir. Toplanan delillere ve mahkemenin kabulüne göre, davacının taşınmazdaki miras payının tanınması ve davalıların bu paya müdahalelerinin önlenmesine karar verilmek gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı (..Miras bırakanı kocası ile davalıların müştereken bir mandalin bahçesi yetiştirdiklerini, kocasının ölümünden sonra davalıların kendisini bu yerden kovduklarını, 5917 sayılı Yasa gereğince yapılan tahkikat sırasında anlaşma üzerine kendisine bir yer bırakıldığını, fakat bir müddet sonra bu yerden de davalılar tarafından çıkarıldığını..) belirterek anlaşma ile kendisine verilen bu yere davalıların vaki müdahalesinin men'ini istemiştir.
Davalılar (..nizalı yerin davacıya ait olmadığını, miras bırakanın ölümüyle sözlü taksim yaptıklarını..) belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Yukarıya metni alınan özel daire bozma ilamında davacının miras payının tanınması ve davalıların bu (..paya müdahalesinin önlenmesine karar erilmek gerekirken, davanın reddi isabetsizdir..) denilmektedir. Yerel mahkeme (..davanın, sözlü anlaşma ile davacıya ayrılan yere davalıların vaki müdahalesinin men'i şeklinde olduğunu, bozma ilamı doğrultusunda bir karar verildiği takdirde bu kararın, infazı kabil bir karar niteliğinde olmayacağını; öte yandan taksim sözleşmesinin MK.nun 611. ve Noterlik kanununun 89. maddesi gereğince yazılı yapılması zorunlu olduğunu..) belirterek eski kararında direnmiştir.
Miras barakandan intikal eden, taksime ve davaya konu olan taşınmaz tapusuzdur. Tapusuz taşınmaz malların mirasçılar arasında paylaştırılmasında (taksiminde, yazılı paylaştırma sözleşmesi yapılması zorunluğu yoktur. Tapusuz taşınmaz malın, mirasçıların hepsi arasında anlaşma sonunda parçalara ayrılması ve her parçanın bir mirasçı tarafından alınmasıyla paylaştırma yapılabilir; böyle bir paylaştırma payların kabzı yoluyla paylaştırmadır ve MK.nun 611. maddesi uyarınca geçerlidir. Tapusuz taşınmaz mallardaki paylaştırma her türlü delil ile ve bu arada tanık sözleriyle isbat olunabilir; fakat tanıkların, paylaştırma sırasında paylaştırmada hangi mirasçıya hangi parçanın verilmiş bulunduğunu açıklamaları gerekir; yoksa tanıkların "..mirasçılar arasında taksim yapılmıştır.." şeklindeki yeter ölçüde açık olmayan, soyut sözleri hükme esas tutulamaz (HGK. nun 12.2.1964 gün ve E. 8/76 K. 122; HGK. 10.9.1969 gün ve E. 4/1979, K. 674). O halde anılan nitelikte bir taksim yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekir. Yerel mahkemece bu hususların gözönünde tutulmaması ve önceki kararda direnilmesi yazılı nedenlerle usul ve yasaya aykırıdır. O halde direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerle HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.3.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.