 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/137
K: 1981/589
T: 16.09.1981
DAVA : Taraflar arasındaki muarazanın men'i ve tesçil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 7. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.2.1978 gün ve 7-63 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 4.5.1978 gün ve 1972-2090 sayılı ilamı: (..Davacı, davalıdan satın alıp kullanmakta olduğu 26.63.57 numaralı telefonun PTT İdaresinde davalı adına kayıtlı olmasından yararlanan davalı telefonu elinden alarak başka yere nakil ettirdiğinden vaki muarazanın önlenmesini ve davalı adına olan kaydın iptali ile adına tesciline ve abonman sözleşmesi yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dava idari nitelikte görülerek görev yönünden reddine karar verilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yolsuzluk görülmemesine göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davacı, telefonu davalıdan satın aldığı halde davalının telefonu elinden aldığını ileri sürerek muarazanın önlenmesini istemiştir. Bu istek dava konusu telefonun faydalanma hakkının davacıya geçmiş olduğunun tesbiti isteğini de kapsamaktadır. Telefonun davacıya satıldığının ve faydalanma hakkının davacıya geçtiğinin tesbitine karar verilmesi adliye mahkemelerinin görevine dahildir. Mahkemece bu yolda inceleme yapılarak sonucuna göre isteğin bu bölümüne ilişkin bir karar verilmek gerekirken, davanın tümüyle reddine karar verilmesi yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara, açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, özel kişilerle, özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idari yargıyerinde esasen dava açılmayacağına göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 16.9.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.