Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi`nce davanın reddine dair verilen 21.6.1977 gün ve 975/476-977/299 sayılı kararın incelenmesi davacı M. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi`nin 15.11.1977 gün ve 4931-5061 sayılı ilamıyle, "...Davalı acenta, 1.7.1975 tarihinde primi almakla akdi temdit etmiştir. Zira TTK.nun 119. maddesi gereğince acenta mukaveleyi temdide yetkili olduğundan aynı Kanun`nun 1295. maddesi gereğince, sigortalının mes`uliyeti primin veya ilk taksidin ödendiği tarihten başlar. Davalı şirketin Murat Arabası`nı sigorta ettirmemesi hakkındaki tamimi, kendi iç bünyesini ilgilendirir ve sigorta ile işlem yapan kişilerin haklarını etkilemez. Kaldı ki, bu husus davacıya çok sonra 8.09.1975 tarihinde bildirilmiştir. Bu bakımdan aktin yapılmamış olduğundan bahisle davanın reddi isabetsizdir" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Davacı M. vekili.

Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : S.`ın ...Sigorta A.Ş.nin Balıkesir Acentası olduğunda uyuşmazlık yoktur.

Ancak davalı sigorta şirketi Balıkesir acentasının akit yapmaya yetkisi olmadığını savunmuştur.

Bir acentanın müvekkili namına sözleşme yapabilmesi hususi ve yazılı bir muvafakatın verilmesini gerektirir ( TTK. 121/1 ) ise de TTK.nun 122. maddesi ile bu kurala bir istisna getirilmiştir. Sözü edilen madde hükmüne göre; "Acente, selahiyetli olmaksızın veya selahiyeti sınırlarını aşarak müvekkili namına bir muavele yaparsa müvekkili mukavelenin akdini haber alır almaz üçüncü şahsa, akte icazet vermediğini derhal bildirmediği takdirde, icazet vermiş sayılır."

Olayda, davacı önceki yıllarda otomobilinin kasko sigortasını yaptırdığı sigorta şirketinin Balıkesir acentasına başvurarak 1.7.1975 tarihinde primini ödemek suretiyle sigorta sözleşmesinin kurulmasını istemiş, acente de primi tahsil etmek suretiyle akdi yapmış olmasına rağmen davalı şirket bu durumu bildiği halde rizikonun gerçekleştiği 20.8.1975 tarihine kadar davacıya akde icazet vermediğini bildirmemiştir. Bu itibarla sigorta sözleşmesinin yapılmadığından bahisle davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı M. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.12.1980 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972