 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1979/11-147
K: 1979/1561
T: 12.12.1979
- KOOPERATİF GENEL KURULU ( Ortaklık Süresi Altı Ayı Geçmeyen Ortakların Toplantıya Katılması )
- ORTAKLIK SÜRESİ ALTI AYI GEÇMEYEN ORTAĞIN TOPLANTIYA KATILMASI ( Genel Kurulda Alınan Karara Etkisi )
- KOOPERATİF OLAĞAN KONGRESİNİN İPTALİ ( Ortaklık Süresi Altı Ayı Geçmeyen Ortakların Toplantıya Katılıp Oy Kullanması Sebebiyle )
6762/m.485
DAVA : Taraflar arasındaki Kooperatif Olağan Kongresinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; K. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.4.1978 gün ve 71-38 sayılı kararın incelenmesi Davalı Kooperatif Başkanı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.6.1978 gün ve 3421- 3470 sayılı ilamiyle, ( ... Üyelik niteliğini haiz olmadığı halde genel kurula katıldıkları iddia olunan kişilerin halen üyelik sıfatları devam ettiğine ve üyeliklerinin iptali hakkında herhangi bir dava açılmamış olduğuna göre genel kurul toplantısına iştirakleri toplantının iptalini gerektirmeyeceği gibi, bunların oy kullanmalarının alınan kararlara etkili olup olmadığı, başka bir deyişle bunlara katılmış olsalar dahi alınan karar bunların iştiraki ile değişmeyecek idi ise genel kurul toplantısının iptaline karar verilemiyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm tesisi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Temyiz Eden: Davalı Kooperatif vekili Av. O.Y.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Kooperatif statüsünün 2. maddesi gereğince olağan genel kurulu üye tam sayısının 1/10'u ile toplanabilmektedir. 26.3.1978 günü kooperatif üye sayısının 150 olduğu sabit ve ihtilafsız bulunmasına göre mahkemenin; gerekli salt çoğunluk sağlanmadan genel kurulun toplanamıyacağına ilişkin görüşü doğru değildir.
2 - Davalı kooperatif ana sözleşmesinin 3. maddesinde kooperatife üye olmanın koşulları açıklanmış ve anılan maddenin C bendinde 507 sayılı Yasanın 1 ila 6. maddelerinde tarif edilen özellikleri kapsayan esnaf ve sanatkar bulunmak ve aynı yasaya göre kurulmuş derneklere kayıtlı olmak şartıyla kooperatife ortak olunabileceği belirtilmiştir. İddiaya göre bu derneklere üye olmayan 7 kişi davalı kooperatife ortak olarak alınmış ve dava konusu olağan genel kurul toplantısına katılmış ve oy kullanmışlardır. Özel Daire bozma ilamında açıklandığı gibi; davalı kooperatife ortak oldukları ihtilafsız bulunan bu 7 kişinin kooperatiften çıkartılmadıkları süre içinde genel kurula katılma ve oy verme hakları vardır. Bu yüzden esnaf derneği üyesi olmayan, davalı kooperatif ortaklarından 7 sinin genel kurula katılmalarını ve oy vermelerini engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığından mahkemenin bunun aksine görüş ve direnişi de yerinde değildir.
3 - Mahkemenin diğer direnme nedeni, kooperatifler yasasının 26. maddesinden kaynaklanmaktadır. Kooperatif statüsünün 21. maddesi anılan Yasanın 26. maddesine gönderme yaparak genel kurul toplantısına katılmaya hakkı olan ortakları tesbit etmiştir. Gerçekten Kooperatifler Yasasının 26. maddesi hükmüne göre ortaklık süresi altı ayı geçmeyen ortak genel kurula katılamaz. Bu emredici bir hükümdür. Yasa koyucunun bu maddeyi koymaktaki amacı, genel kurul toplantılarının yaklaştığı dönemlerde, fazla üye kaydetmek suretiyle seçimlerin ve alınacak kararların yöneticiler tarafından etkilenmesini önlemektir. Üye kaydından sonra 6 ay geçmeden dava konusu toplantıya katılan 2 ortağın bulunduğu sabittir. Ancak, genel kurul toplantı tutanağında yazılı olduğu şekilde toplantıya önce 87 ortağın katıldığı oylama sırasında bu sayının 133'e yükseldiği ve hazuran cetvelinde 69 üye imzasının bulunduğu gözönünde tutularak ve kooperatif sözleşmesinin 28. maddesinde öngörülen şekilde yönetim kurulu üye ve yedek üye seçiminin oy pusulalarının birlikte mi, yoksa ayrı mı hazırlandığı da tesbit edilmek suretiyle Özel Daire bozma kararında açıklandığı gibi bu iki ortağın oya katılmamasının seçimlerin sonucunun etkisi olup olmadığının araştırılması gerekirken, bu hususlar hiç tartışılmadan toplantıya katılan ortak sayısının hazuran cetveline değil, toplantı tutanağına bakılarak hesaplanması, toplantı tutanağındaki ortak adedine göre yönetim kurulu asil üyelerinden ilk 4 ünün kesin olarak seçimi kazandıkları, toplantıda hazır bulunanların toplantıya katılmağa ve oy vermeye hakkı olmayanların katılıp oy verdikleri yolunda bir itiraz ve muhalefetlerini Kooperatifler Yasasının 53. maddesi uyarınca tutanağa geçirtmemiş oldukları gözönünde tutulmadan bir takım varsayımlarla bazı yönetim kurulu üyelerinin seçilmemelerinin ihtimal dahilinde bulunduğu yolunda ihtimale dayalı olarak direnme kararı verilmesi de yerinde değildir.
4 - Kaldı ki her ne kadar dava ( olağan ) kongrenin feshi ) şeklinde açılmış ise de bilahare duruşma sırasında davacılar imzalı beyan ve açıklamaları ile yalnız seçimin iptalini istemiş oldukları halde yönetim kurulu veya denetçilerin seçiminden hangisinin iptalini istedikleri ... açıklattırılarak istekle bağlı kalınarak karar verilmemesi de hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
Yukarda açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasalara aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince bozulmasına 12.12.1979 gününde oybirliği ile karar verildi.