Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1979/98
K: 1979/232
T: 21.05.1979
DAVA : Adam öldürmekten sanık E.Ü.'in hükümlülüğüne dair Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18.7.1978 gün ve 122/78 sayılı hüküm müdahil vesanık vekillerinin temyizleri üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 19.12.1978 gün ve 148/141 sayılı son hükmün yargıtayca incelenmesi müdahil tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C.Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 6.3.1979 gün ve 1/662 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Kasten adam öldürmekten sanık E.Ü.'in TCK.nun 448-452, 59. maddeleri gereğince cezalandırılmasına ilişkin hükmü özel daire (toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı nedenin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yasal indirici sebebin uygulanması gerektiğine ve tazminatın çokluğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarını reddederek katılanın temyizi üzerine, maktulün muayenesini havi raporda müteaddit yaralar aldığı görüldüğünde binaen darbeler taaddüt etmiştir. Ancak sol frontal bölgeye isabet eden darp sonucu beyin kanamasından öldüğü Adli Tıp Meclisinin 2.11.1977 tarihli mütalaasına göre ölümün travmanın beklenir akibeti olduğu belirtilmiştir. Tanık beyanlarına göre sopanın uzunluğunun 60-70 cm. olduğunun anlaşıldığına göre öldürücü evsaftadır. Müteaddit defalar vurup komaya sokması da öldürme kastını göstermektedir. Bu itibarla sanığın kastının öldürmek olup sanığın TCK.'nun 448. maddesiyle mahkumiyeti gerekirken aksine karar verilmesi isabetsizliğinden oyçokluğu ile bozmuş, mahkeme ise maktuldeki sopa darbelerinin sathi yara ve ekimoz meydana getirecek nitelikte olduğunu başta kırık ve çatlak bulunmadığı ve bu nedenle sanığın maktule karşı müessir fiil kastıyla vurduğunun kabulü gerekeceğini, Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile Ceza Genel kurulunun bir çok kararlarının bu yolda bulunduğunu ileri sürerek önceki hükümde direnmiştir.
Dosya kapsamına şahadet ve rapora göre aynı otelde işçi olarak çalışan ve daha önce aralarında bir geçimsizlik ve husumet bulunmayan sanık E.Ü. ile maktul Armağan bahşiş parası yüzünden kavga etmiştir. Bu kavgada sanık inşaat artığı tahtapar arasında elde edilemeyen ve şahadete göre 60-70 santim uzunluk ve 4-4,5 santim enindeki bir tahtayı eline geçirerek maktule müteaddit darbede bulunmuş, bu darmelerden sadece bir tanesi başa isabet etmiştir. Maktulün başında kırık ve çatlak tevlit etmeyen bu darbe sağ frontal lob üzerinde kanamaya neden olarak onu öldürmüştür. Maktulün vücudunun sağ omuz üst kısmı, sol dirsek, sol el sırtı ve sol bilekteki darbe izleri sadece ekimoz niteliğindedir. Sanığın yaptığı darbelerden dördü maktulün hayati olmayan bölgelerine isabet etmiş olmasına göre sanık başı hedef almamıştır. Başı hedef almasına bir engel bulunmadığı halde sanık bu yolu seçmeyerek sadece müessir fiil kastıyla davranmıştır. Darbelerden biri maktulün başına isabet etmiştir. Oda kırık veya çatlak meydana getirecek şiddette değildir.
Bu itibarla direnme usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılanın temyiz itirazlarının reddiyle direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk kararına katılmayan üyeler ise özel daire bozmasında gösterilen nedenler oluşa ve delillere uygun bulunduğundan direnme hükmünün bozulması yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (ONANMASINA) birinci incelemede yasal çoğunluk sağlanamadığından ikinci incelemede salt çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini