 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1979/527
K: 1979/93
T: 26.02.1979
DAVA : Karısı ile baraber traktörle evine gitmekte olan sanığın maktulün evinin önünden geçtiği sırada 6,5 metreden tabanca gibi öldürücü bir silah için müessir bir mesafeden maktulün silahlı saldırısına maruz kalmasına, çıkan kurşunlardan birinin mika siperliği delip yanlarından geçmesiyle ciddi bir tehlike teşkil ettiğinin anlaşılmasına, karısının vurulduğu zannıyla feryat ederek kendisini yere atmasıyla sanığın da traktörün sol tarafına atlayarak kısa bir zaman süreci içinde oluşmasına göre, sanığın kendi nefsine karşı vaki silahlı saldırıyı filhal def'i zaruretiyle maktülü ateş edip öldürdüğü ve böylece olayda meşru savunma koşullarının oluştuğunu kabulde zorunluluk bulunmaktadır.
Maktülün elinde ateşli bir silah bulunmasına ve yukarıda belirtildiği gibi ciddi bir tehlikeye maruz kalınmasına göre, bu ada sanıktan soğukkanlılıkla tabancasını maktulün hayati önemi haiz olmayan bir bölgesine tevcihi beklenemez. Olayda zaruretin tayin ettiği hudut aşılmamıştır. Sanık Anayasa'nın 14. maddesinde teminatı bulunan yaşama hakkını korumak endişesi mevcuttur. Bu nedenle olayda TCK.nun 50. maddesinin uygulunmasına olanak yoktur.
Bu itibarla, sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün gösterilen sebepten bozulmasına ve bozma sebebine göre sanığın başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal salıverilmesi için C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verilmelidir.
Bozma sebebinde çoğunluk görüşüne katılmayan üyeler; Sanığın kendi nefsine karşı vukubulan haksız bir saldırıyı o anda defetmek zorunluluğnun ortaya çıkardığı mecburiyetle işlediği bu suçta, zaruretin tayin ettiği sınırı aşarak eyleminde ileri gittiği, traktörün arkasına geçmekle silah atışlarına karşı korunmuş olmasına ve maktulün hayati önemi haiz olmayan bir bölgesine de ateş ederek karşısındaki öldürmeksizin kurtulabileceği bir saldırı karşısında maktulü öldürmesiyle sonuçlanan bu eyleminde TCK.nun 50. maddesinin gözönünde tutulması gerektiği belirterek bu yolda oy kullanmışlardır.