 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1979/301
K: 1979/511
T: 19.11.1979
DAVA : Dikkatsizlik ve tedbirsizlikle yangına neden olmaktan sanık Ömer Ateş'in TCK.nun 383/1. maddesi gereğince takdiren 1 sene hapis ve 50 lira ağır para cezası ile mahkumeyetine ilişkin hükmü, Özel Daire: (1-Ceza tayin olunurken ilgili maddede gösterilen iki had arasında ceza tayini mahkemenin takdirine bağlı ise de bu takdirin adalet ve nesafet kurallarına uygun bulunması gerekir. TCK.nun 383. maddesi: "30 aya kadar hapse ve 100 liraya kadar ağır cezai naktiyeye mahkum olur" hükmünü ihtiva ettiğine göre, yasa koyucunun cezayı aşağı ve yukarı hadle tayin etmesinin bir sebebi mevcut olduğunda şüphe yoktur. Bu sebep ise suçlunun ahlaki redaetini, suçun işleniş şekil ve özelliklerini dikkate alan cezanın şahsileştirilmesi ilkesidir. Kur'an kursu öğrencilerine yemek pişirmek için kullandığı tüpgazın conta ve hortum kısmını kontrol etmemek suretiyle tüpgazın patlaması sonucu yangın çıkmasına sebebiyet verdiği ve 6/8 kusurlu bulunan sanığa ceza takdir olunurken, aşağı haddin çok üzerinde ceza takdirini haklı göstecek sebep ve hususların karar yerinde açıklanması gerekirken, mücerret (takdiren) denilmek suretiyle adalet ve nesafet kurallarıyla bağdaşmayacak şekilde aşağı haddin çok üzerinde ceza tayini,
2- Sanığın kusur derecesinin cezayı tahfife yer açacağının düşünülmemesi) isabetsizliğinden bozmuş, Yerel Mahkeme ise: (Sanığın %75 oranında kusurlu olduğu için aşağı sınır geçilerek bir sene hapis ve 50 lira ağır para cezası verildiğini, bunda da adalet ve nesafet kurallarına aykırılığın bulunmadığını, ayrıca sanığın yüksek kusuru nedeniyyle tahfife yer görülmediğini) ileri sürerek önceki hükümde direnmiştir.
Dosya kapsamına, şahadet ve bilirkişi raporuna göre;
KARAR : Sanık Ömer Ateş'in icarında bulunan ve Kur'an kursu öğrencilerinin pansiyon olarak kullandıkları otelin teras katı yemekhane ve mutfak olarak kullanılmaktadır. Bilahare eceliyle ölen sanık öğrenci Bünyamin Aslan bu yerde işçi olarak çalışmaktadır. Ramazan ayına rastlayan olay günü saat 24.00 de sanıklar sahur için yemek pişirmek amacı ile basınçlı sıvılaştırılmış petrol gazı L.P.G. tüpüne bağlı ocağı yakmışlardır. Tüpten ocağa bağlı sifondan sızan gazın ateş alması ile yangın başlamış ve mutfağın tahta aksamı ile çatı tutuşup yanmış ve bu yangından 10.000 liralık zarar husule gelmiştir. Tüpün 2,2 kg.lık veya 12 kg.lık olduğu kesin olarak tesbit edilememiş bulunmakla beraber, bilirkişi tarafından tüpün 12 kg.lık mutfak tipi olmasının muhtemel bulunduğu ve buna göre ocağın yanmasıyla tencere ısısının tüpü ocağı bağlayan lastik veya plastik hortumun bağlantı yerinden yumuşayıp gevşemesi sonucu aradan sızan gazın alev alarak yangının başladığı, bu nedenle hortumun bağlantı yerini kontrol etmeyen ve bu ocağı her an yanmaya müsait ağaç aksamın yanında kullanan yönetici Ömer Ateş'in 6/8 oranında ve yaşı küçük olan yardımcısı Bünyamin Aslan'ın da 2/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Ceza uygulamasında maddede belirlenen cezanın aşağı ve yukarı sınırı arasındaki değerlendirme yetkisi mahkemeye ait bulunmakla beraber, bu yetkesinin adalet ve nesafet kurallarına ve oluşa uygun olması gerekir. Uygulanan TCK.nun 383. maddesi "30 aya kadar hapis ve 100 liraya kadar ağır cezai naktiye mahkum edilir" hükmünü içermektedir. Maddede aşağı sınırın 7 günden başlamasına karşı mahkeme aşağı sınırı 52 kat aşarak sanığa 1 sene ceza vermiştir. Bu uygulamasında ahlaki redaetine, suçun işleniş biçimi ve özelliklerine dayanmamıştır. Gösterilen gerekçede sanığın işlediği taksirli suçta 6/8 oranında kusurlu oluşu nazara alınmaktadır. Bu kusur oranı, oluşa göre ceza takdir olunurken, aşağı sınırın çok üzerinde ceza tayin edilmesini haklı gösterin bir neden sayılamaz.
Diğer taraftan sanığın kusur derecesinin cezai tahfife neden olacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.
Şu hale göre Yerel Mahkemenin direnme kararında öne sürdüğü gerekçe usul ve Yasaya uygun bulunmamaktadır.
SONUÇ : Bu itibarla o yer C. Savcısıyla, sanığın temyiz itirazlarının kabulüne ve direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir. (Oybirliği ile).