 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1979/296
K: 1979/463
T: 06.11.1979
DAVA : Gayri reşit mağdure Nurten'in rızası ile mayubiyetini müstelzim ve müteselsil şekilde cinsi münasebette bulunmaktan sanık Hasan'ın hükümlülüğüne dair (Çorum Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 13.10.1978 gün ve 35/519 sayılı hüküm müdahil ve sanık vekilinin temyiz üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 30.3.1979 gün ve 11/220 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş ve koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 8.6.1979 gün ve 5/1925 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Gayri reşit mağdure Nurten'in rızası ile mayubiyetini müstelzim ve müteselsil şekilde cinsi münasebette bulunmak ve alıkoymak suçlarından sanık Hasan'ın TCK.nun 416/son, 80, 418/2, 430/2. maddeleri uyarınca sonuç olarak bir sene dört ay hapsine ilişkin hüküm, özel dairece: (1 - Mağdurenin kendi evinin yatak odasına sanığın kabul ederek onunla rızaen cinsi münasebette bulunmaktan ibaret olay eyleminde alıkoyma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde alıkoymaktan mahkumiyet kararı verilmesi, 2 - Kabule ve uygulamaya göre, ayları seneye kalbedilmesi suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi...) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel mahkeme ise; TCK.nun 430/2. maddesindeki suçun unsurunun (reşit olmayan kimsenin kendi rızası ile şevhet hissi ile alıkonulmuş) olmasından ibaret bulunduğunu, alıkonulmanın yer ve mekanının Yasa'da gösterilmediğini, mağdurenin kendi evinde sanık tarafından bu biçimde alıkonulduğunu, bu keyfiyetten mağdurenin babasının haberi olmadığını olayda alıkonulma suçunun oluştuğunu vesaire belirterek (2) nolu bozma nedenine uymuş, (1) nolu bozma nedenine karşı direnilerek yazılı maddelerle sanığın 16 ay hapsine karar verilmiştir.
Oluşa, dosyaya ve delillere göre: mağdurenin evinin karşısındaki bir inşaatta çalışan sanık ile mağdure arasında gönül ilişkisi kurulduğu, mağdurenin daveti, rıza ve muvafakatı ile sanığın evin balkon kapısından O'nun yatak odasına girerek mayubiyetini müstelzim ve müteselsil şekilde cinsi münasebette bulunduğu anlaşılmaktadır.
"Alıkoymak, failin, hukuki egemenliği alanına (Emniyet alanına) girmiş bulunan kimsenin onun tarafından ve mağdurun arzusuna rağmen, bu alan içinde tutulmasıdır" (Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Genel Adap, ve Aile Düzenine Karşı Cürümler, Sh. 240. İstanbul 1975) yukarıda açıklandığı gibi, olayımızda, mağdure, kendi evinin yatak odasına sanığı kabul ederek onunla rızaen cinsi münasebette bulunmuştur. Mağdurenin evi ve yatak odası sanığın nüfuz ve egemenlik alanı değildir. Buna göre, olayda alıkoyma suçunun yasal unsurları oluşmamıştır.
Bu nedenle, özel daire bozma ilamı yerinde olup uyulmak gerekirken yazılı biçimle önceki hükümde direnilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden sanık vekilinin temyiz itirazının kabulü ile direnme hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 6.11.1979 gününde oybirliği ile karar verildi.