 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1979/26
K: 1979/102
T: 05.03.1979
DAVA : Kavgada korkutmak amacıyla silah boşaltmaktan sanık Recai'nin hükümlülüğüne dair Kastamonu Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 22.3.1978 gün ve 314/213 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 11.10.1978 gün ve 643/762 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş ve koşulu da yerine getirilmemiş olduğundan dosya C.Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 12.1.1979 gün ve 2/9874 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Kavgada korkutmak amacıyla silah boşaltmaktan sanık Recainin Abdülkadiroğlu'nun TCK.nun 466/2, 55/3, ve 647 sayılı yasanın 4 ve 5. maddeleri uyarınca sonuç olarak 800 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına 500 lira manevi tazminatla 400 lira maktu ve 50 lira nisbi vekalet ücreti ödemesine, suçta kullanılan av tüfeğinin TCK.nun 36. maddesince zoralımına ilişkin hükmü özel daire, sair temyiz itirazlarını yerinde görmeyerek TCK.nun 466. maddesiyle mahkumiyet halinde manevi tazminat verilmeyeceği gözetilmeden manevi tazminata hükmolunması isabetsizliğinden bozmuş, mahkeme ise katılanlar adına manevi tazminat verilmeyeceği gözetilmeden manevi tazminata hükmolunması isabetsizliğinden bozmuş, mahkeme ise katılanlar adına manevi tazminat verilmesi TCK.nun 467. maddesi açık hükmü gereği olduğunu bildirerek önceki hükümde direnmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 5.4.1976 gün ve 118/169 sayılı kararında geniş şekilde açıklandığı üzere Türk Ceza Yasası 1. Kitap 9. Bab'ı 3 fasıldan ibarettir. 1. fasıl adam öldürmek 448-455 2. fasıl şahıslara karşı müessir fiil 456-460 cürümlerini ve 3. fasıl ise sözü edilen 1. ve 2. fasıllara ait müşterek hükümleri ihtiva etmektedir. 467. madde 3. fasılda yer almış ve 1. 2. fasıllarda yazılı cürümlerden dolayı tazminat öngörülmüştür. Bahis konusu 466. madde yukarıda yazılı fasıllara dahil edilmeyip 467. madde ile birlikte müşterek hükümler arasında yer almış bulunmasına göre 466. maddede yazılı cürümler 467. maddenin kapsamı dışında kalmıştır.
Kaldı ki, 467. madde ile manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilerin bedeni cismani zarar verebilecek saldırı eylemlerinin işlenmiş olması gereklidir. Aslında bir özel hukuk konusu olan manevi tazminat BK.nun 47. maddesinde tanımlanmış ve bu maddede cismani zarara uğrayanlara ve adam öldürülmüş ise ailesine manevi tazminat verilir hükmü getirilmiştir. Böylece manevi tazminat konusunda özel hukuk ile ceza hukuku arasında adil ve makul bir denge sağlanmıştır.
Bu itibarla sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 5.3.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.