 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1979/3288
K: 1979/6655
T: 25.04.1979
DAVA : Cumhuriyet Başsavcılığınca, (P. ve K.) Sanayi İşçileri Sendikası ile (T.M.S.) AŞ.'de çalışan işçiler adına yapılmak istenen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde bir anlaşmaya varılamadığı, sendikanın başvurusu üzerine İstanbul Bölge Çalışma Müdürlüğünce düzenlenen uzlaştırma kurulu toplantısının işveren temsilcisinin katılmaması nedeniyle akamete uğradığı bunun üzerine sendikanın grev kararı alarak 18.5.1978 günlü yazı ile grev kararını işverene bildirip 22.5.1978 de de işyerinde ilan ettiği, işyerinde çalışan 17 işçinin tamamının 23.5.1978 de İstanbul Valiliğine başvurarak grev oylamasının yapılmasını istedikleri, Bölge Çalışma Müdürlüğünün 30.5.1978 günü saat 12.00 de işyerinde grev oylaması yapılacağını işverene bildirdiği, oylama günü işyerine gelen iş müfettişlerince, "işyerinin asıl işkoluna ait imalat faaliyeti tamamen tatil edilerek, asıl işkolunda çalışan 39 işçinin iş akdinin daha önce feshedilmesi nedeniyle işyerinin kapalı tutulduğu gözetilerek 275 sayılı Yasanın amacına uygun olarak işyerinde grev oylamasına gidilmemiştir." denilerek zabıt tutulup oylama yapılmadığı bu işleme karşı işverenin itirazının Kartal İş Mahkemesince grev oylaması için 275 sayılı Yasanın 22/1. maddesine uygun ve geçerli bir müracaat bulunmadığından bahisle reddedildiği, aslında 275 sayılı Yasanın 22/1. maddesinde yazılı 1/3 nisabın grev oylaması istendiği tarihte işyerinde çalışan işçi sayısına göre saptanması gerektiğinden, daha önce 22.3.1978 tarihinde iş akitleri feshedilen 39 işçinin nisabına hesabında nazara alınmasının isabetsiz ve şirketleri feshedilen 39 işçinin nisabın hesabında nazara alınmasının isabetsiz ve şirket de tasfiye edilmediğinden imalatın durdurulmasının grev oylaması yapılmamasını gerektirmeyeceğinden ve grev oylaması yapılmasına karar verilmesi gerekli iken geçerli bir başvurma olmadığından itirazın reddedilmesinin yasaya aykırı olmasından HUMK.nun 427/3 maddesi gereğince hükmün kanun yararına bozulması istenmiştir.
Gerçekten işyerinde çalışan işçilerden 39'unun iş akitleri ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek üzere 20.3.1978'de feshedilmiş 39 işçinin böylece işyeri ile ilişkisi kalmamıştır. Grev oylaması istendiği tarihte işyerinde 17 işçi çalışmaktadır. Ve bunların tamamı oylama isteğinde bulunmuştur. Yasanın aradığı nisab bu durumda gerçekleşmiştir. Mahkemenin daha önce iş akitleri feshedilip işyerinden ayrılan 39 işçiye çağrı tarihinde işyerinde çalıştıklarından bahisle nisabın tayininde hesaba katması 275 sayılı Yasanın 22/1. maddesine aykırı olup C. Başsavcılığınıne kanun yararına bozma isteği bu bakımdan yerindedir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan sebeplerden dolayı, C. Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile temyiz edilmeden kesinleşen ve niteliği bakımından yürürlükteki kanun hükümlerine aykırı bir sonucu hüküm altına alan Kartal İş Mahkemesinin 31.5.1978 tarih ve 78/681-1064 sayılı kararının HUMK. nun 427. maddesi uyarınca hukuki neticelerine etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına verilmek üzere C. Başsavcılığına gönderilmesine 25.4.1979 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
275 sayılı Yasanın 22/1 maddesinde öngörülen üçte bir nisabın grev kararının o işyerinde çalışan işçi sayısına göre saptanması gerekir.Ancak, işletmenin normal kapasite ile üretim faaliyetinde bulunduğu sırada çalışan işçi sayısında sonradan işveren tarafından bir azltma yoluna gidilmişse, o takdirde anılan nisabın saptanmasında grev kararının ilan edildiği tarihte işyerinde çalışan işçi sayısı değil, o tarihe tekaddüm eden ona yakın tarihteki normal faaliyete göre işyerinde çalışan işçi sayısının esas alınması icabeder. Bu olayda çağrı tarihinde olan 13.3.1978 de işyerinde 53 işçi çalışmakta iken bunlardan asıl işkolunda çalışan 39 nun iş akdinin çağrıdan bir hafta sonra işveren tarafından ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek üzere feshedildiği ve böylece işyerinde 14 işçinin kaldığı, buna sonradan 3 büro işçisinin daha eklenmesiyle 17 işçinin 23.5.1978 tarihinde grev oylaması isteğinde bulundukları anlaşılmaktadır. Şu durumda, olayın oluş biçimine ve özelliğine göre üçte bir nisabın tespitinde 53 işçi sayısının esas alınması gerekmektedir.
Grev oylaması isteyenlerin sayısı bu rakamın üçte birinden az olduğundan grev oylaması için 275 sayılı Yasanın 22/1. maddesinde öngörülen şart greçekleşmemiş oluyor.
Bu nedenle mahkeme kararı doğru olup C. Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin reddi gerektiği kanaati ile çoğunluk görüşünden ayrılıyorum.