 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1979/926
K: 1979/2076
T: 07.05.1979
DAVA : Laikliğe aykırı olarak Devletin içtimai ve iktisadi veya siyasi veya hukuki temel nizamlarını kısmen olsa dini esaslara ve inançlara uydurmak amacı ile cemiyet teşkil etmekten sanıklar Atalay, Tahsin Aşkın, Ahmet, Yüksel, Yılmaz, Erdal, Yani Kosta, ve Yozef'in bozmaya uyularak yapılan yargılamaları sonunda; beraatlerine dair İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.12.1978 gün ve 1978/301 esas, 1978/532 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : Mahkemece bozmaya uyulduktan ve gerekli işlemler yerine getirildikten sonra durum yeniden değerlendirilmiş ve sanıklardan sekizinin "Mukaddes Kitap Kursları Derneği" İzmir Şubesi yöneticileri sıfatiyle düzenledikleri toplantılarda ve benzeri faaliyetlerde, diğer iki sanığın bir yurttaşa kitap satma eylemlerinde dava konusu suçların oluşmadığı sonucuna varılarak beraatlerine karar verilmiştir.
C.Savcısının TCK.nun 163. maddesinde yer alan suçlarının sabit olduğuna değinen temyiz itirazı ile tebliğnamedeki bozma isteği karşısında dosya dairemizce incelenmiş ve aşağıdaki sonuca varılmıştır.
Sanıklardan Yani Kosta ile Yozef'in tornacı tanık Hüseyin'e 250 kuruş bedelle sattıkları "Tanrı Kötülüğe Nasıl Müsaade Ediyor?" adlı kitabın polise gösterilmesi üzerine soruşturmaya başlanmıştır. Gerek bu kitapta, gerek dosyada bulunan "Mukaddes Kitap Gerçekten Tanrının Sözü müdür?", "Hayata Sevk Eden Hakikat" adlı kitaplarda, Ahd-i Atik (Tevrat) ile Ahd-i Cedid (İncil)'i kapsayan "Kutsal Kitap" taki bahisler üzerinde durulmuş, özellikle; Tufan, Mucizeler, Ahlak, Peygamberliklerin anlamı, kiliseler, Allah kimdir, neden ölüyoruz, İsa, kötü ruhlar, göğe giden küçük sürü, Allahın krallığı, hakiki kilise ve onun temeli Allahı memnun etmeyen alışkanlıklar, dua, Hıristiyan itaati, hayata karşı ilahi saygı, aile mutluluğu. hakiki tapınma gibi konular işlenmiştir.
Bunlar, Kur'an dışındaki kutsal kitaplardan esinlenen temel inancı hıristiyanlık esaslarına dayanan dinsel bir kuruluşun (Yehova Şahidleri Topluluğunun) inançlarını yansıtmaktadır.
Adı geçen derneğin, İçişleri Bakanlığınca onaylanarak 14.5.1975 gününde ilgililere bildirilen tüzüğündeki amacı ise, Mukaddes Kitabın görüş, inanç ve ahlak anlayışını yaymak okunmasını ve incelenmesini teşvik etmek, isteyenlere öğretmekten ibaret olarak özetlenebilir.
11.1.1976'dan başlayarak yıl sonlarına kadar süren çeşitli dernek toplantılarına ilişkin polis raporlarında belirtildiğine göre çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan ve sayıları 50-80'i geçmeyen dinleyicilere, kutsal kitaplardan ayetler okunduğu, Yehova (Tanrı) yolunda gitmenin gerekliliği, Süleyman'ın meseleleri, çocuk eğitimi, alçak gönülülük, İsa'nın mücizeleri sabır ve sadakat, fidye şeytanın elinden kurtulma, Zebur'un bazı parçalar, Adem ile Havva, hürriyet ve itaat, yakın akraba ile evlenmenin sakıncaları gibi konular üzerinde durulmuş dualarla başlanıp dualarla bitirilmiştir.
Anılan raporlarda bu toplantıların yasa dışı propagandalara alet edildiğini ve tüzük dışına çıkıldığını gösterir herhangi bir kayıt yer almamıştır.
Dinlenen tanıkların anlatımlarında da dava konusu suçların işlendiğini kanıtlayacak nitelikte bilgilere rastlanamamıştır. C.Savcısının temyiz dilekçesinde, sanıkların, yeryüzünde dinsel yönetime dayalı bir düzen kurmak istedikleri, işbaşındaki hükümetlerin tanrı izni ile ayakta durduklarını savundukları bu yoldaki görüşleri kitaplarla yaydıkları ve amaçlarını gerçekleştirmek istedikleri belirtilmiş, yukarıda adları yazılı kitaplardan örnekler veren tebliğnamede ise bu görüş desteklenmiştir.
Ancak tebliğnamede üzerinde durulan bölümler sanıkların kendi eylem ve çabaları ile gerçekleştirmek istedikleri amaçları kapsamayıp, inandıkları dinsel ilkelerin belirtilmesinden ibarettir. Bir gün gelip İsa'nın yeryüzüne ineceğine dünyadaki kötülüklere son vereceğine ve tanrının istediği yolda adil bir dünya krallığı kurulacağına olan inançları, Türkiyeye özgü bir düzen değişikliğine yönelik olmayıp evrensel çapta bir görüşün ifadesidir. Böyle bir görüşe bağlanmak ise, Anayasanın güvencesi altında bulunan inanç ve düşünce özgürlüğünün sınırları içerisinde kalmaktadır. Bu nedenle sanıkların davranışlarının TCK.nun 163. maddesinde değinildiği üzere Türkiye Devletinin temel düzenlerini dinsel bir inançtan kaynaklanan ümitli bir bekleyiş niteliğindedir. Bu yolda aktif bir faaliyet, sosyal ve siyasal bir amaç peşinde olmadıkları görülmektedir.
Bu durum karşısında sanıkların eylemlerinde suçluluk bulunmadığına ilişkin beraat hükmünün gerekçesinde belirtilen hususlar, dosyaya ve kitaplarda yazılı metinlere uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C.Savcısının temyiz itirazının reddi ile hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA, 7.5.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi. W/N,