DAVA : Adalet Bakanlığı'nı tahkir ve tezyif etmekten sanıklar Mahmut, Besim ve Akif haklarında yapılan muhakeme sonunda, bulunmayan sanık Mahmut hakkındaki duruşmanın geçici olarak durdurulmasına ve diğer iki sanığın bildiri dağıtmadıkları anlaşıldığından müsnet suçtan beraatlerine dair (Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilip kesinleşen 17.07.1979 gün ve 1979/223-208 sayılı kararı muhtevi dosya ile, bildiri dağıtmaktan sanıklar Besim ve Akif'in TCK'nun 537. maddesi gereğince tecziyelerine, dair Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi'nce düzenlenip sanıklara tebliğ edilmek suretiyle kesinleşen 28.02.1979 gün ve 1979/325-310 sayılı ceza kararnamesinin;

Adalet Bakanlığı'nı tahkir ve tezyif etmekten sanıklar Mahmut, Besim ve Akif haklarında takibat icrasına izin verilmesine mütedair, Bakanlığın 07.05.1979 tarihli iddianame ile, "Adalet Bakanlığı'nı tahkir" suçundan dava açılmış olduğu, mahkemece iddianamede yazılı suça hasren karar ittihazı gerektiği ve özellikle, Bakanlık'ta memur bulunan sanıklar Besim ile Akif haklarında, aynı suç konusu "bildiriyi dağıtmak suçundan dolayı daha önce (28.02.1979 tarihinde) verilmiş ve kesinleşmiş mahkumiyet karar bulunduğu gözetilmeden; sanıkların Adalet Bakanlığı'nı tahkir suçundan dolayı yapılan muhakemeleri sonunda bildiri dağıtmak suçundan dolayı beraatlerine dair karar ittihazında isabet görülmediğinden bahisle CMUK'nun 343. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı'nın 05.10.1979 gün ve 055767 sayılı yazılı emrine atfen C. Başsavcılığı'nın 11.10.1979 gün ve Y.E. 953 sayılı tebliğnamesiyle daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla incelendi:

KARAR : Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 17.07.1979 günlü beraat hükmünün, iddianamede dava konusu edilen ve kovuşturma izni verilen "Bakanlığı tahkir" suçuna ilişkin olarak kurulduğu, kararın metnindeki yazılış şeklinden anlaşılmaktadır. Ancak, bu karardaki beraat hükmü söz konusu bildirilerin bu sanıklarca dağıtılmadığı gerekçesine dayandırılmıştır. Bu yoldaki gerekçenin 9. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 28.02.1979 günlü kararname ile çelişki ortaya çıkardığı görülmekte ise de, kesinleşmiş bir hüküme aykırı yeni bir hüküm söz konusu değildir. Ağır cezadaki dava konusu da askıda bırakılmış sayılamaz.

CMUK'nun 343. maddesinde yer alan yazılı emir yolu, "karar ve hükümlerde kanuna muhalefet edilmesi" haline ilişkindir. Bir hükmün gerekçesinde yetersizlik görülmesi veya çelişkili durum bulunması yazılı emir konusu yapılamaz.

SONUÇ : Bu nedenlerle yazılı emirle bozma isteğinin (REDDİNE), dosyanın C. Başsavcılığı'na gönderilmesine, 23.10.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972