 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1979/7345
K: 1980/1890
T: 07.03.1980
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve hürriyeti tahditten sanık İshak'ın yapılan yargılanması sonunda; adı geçen Kanunun 13 ve TCK.nun 51/2, 179/2. maddeleri uyarınca 1 sene ağır hapis 1 sene hapis 541 lira 60 kuruş ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ve suç eşyalarının zoralımına dair (Bolu Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 3.5.1979 gün ve 978/6 E.978/77 K. sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi yerel C.Savcısı ve sanık vekilleri tarafından istenilmiş ve şartı sanık yönünden depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C.Savcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Sanık vekillerinin suçların niteliğine ve oluşmasına ilişen temyiz itirazların reddine,
C.Savcısının hürriyeti tehdit suçuna ilişen temyizen gelince:
Müdahil Aysel, Hatice ile resmen evli olan sanıkla aynı evde üç yıl kadar karı koca gibi birlikte yaşadığı, annesi Feride'nin de doğruladığı gibi yasa dışı bu evlilikten mutlu olmadığı 4 kez evi terkederek annesinin yanına sığındığı anlaşılmaktadır.
Esasen sanık İshak ile Aysel arasındaki evlilik dışı bu ilişkinin, dosya içinde bulunan Kıbrıscık Sorgu Hakimliği'nin 9.10.1975 ve Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nin 23.3.1976 günlü kararlarına göre, mağdure Aysel'in 15 yaşından küçük bulunduğu bir zaman içinde 25.3.1975 tarihinde üvey babası Hasan Hüseyin ve annesi Feride tarafından, sanık İshak'ın Hatice ile evli olduğu da bilinerek para karşılığında ona satılması ile başladığı, o aşamada 25.3.1975 gününde mağdurenin yaşı nedeniyle ağır suç niteliğinde bulunan bu eylemleri karşılamak için Bolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 28.4.1975 tarihinde Aysel'in velisi olan anası tarafından açılan bir dava ile 10.9.1960 doğumlu olan mağdurenin yaşının 1956 olarak düzeltildiği de anlaşılmaktadır.
Böylece Aysel, kendisinin seçemediği başkalarının yön verdiği güvencesiz bir yaşam biçimine, annesi Feride, üvey babası ve sanık İshak'ın anlaşmalariyle süreklenmiş bulunmaktadır. Kişiliğine önem verilmemiş, geleceğine hiç saygı duyulmamış Aysel'in zor günler yaşadığı sanık İshak'ın eşini terketmesinede ve bu arada sınırı kuşkulu bir mektuba bağlı ilişkiyi kurmasında onu ağır oranda kusurlu saymak ve buna karşın sanığın kıskançlığını pek geçerli ağır bir elem niteliğinde görmek yanlış bir takdir olur.
Böylece mahkeme tahrikin oranını tayin ederken sanığın olay içerisinde ard arda sürdürüğü eylemlerin şiddetini ve yukarıda yazılı ayrıntıları gözönüne almamak suretiyle yanılgıya düşmüştür. Sanığın cezasından TCK.nun 51/1. maddesinde yazılı oranlar içerisinde bir indirim yapılmalıdır.
SONUÇ : Sonuç olarak C.Savcısının temyiz istekleri bu nedenle yerinde bulunduğundan hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 7.3.1980 gününde oyçokluğuyla karar verildi.