 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1979/4949
K: 1979/7558
T: 05.12.1979
DAVA : Toplu olarak tabanca ve mermi nakletmekten sanıklar, Bahri, Ali Rıza, Yusuf, Süleyman, Kazım, Arif, Mustafa, Şaban, Aziz, Halil ve İsmail'in yapılan yargılamaları sonunda; 6136 sayılı Kanunun 12/3 ve TCK.nun 59, 31. maddeleri uyarınca 4'er sene 2'şer ay ağır hapis cezalarıyla hükümlülüklerine, ceza süreleri kadar kamu hizmetlerinden yasaklanmalarına dair (Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 13.6.1979 gün ve 1977/513 esas, 1979/172 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar Yusuf, Arif vekilleriyle diğer sanıklar tarafından istenilmiş ve şartı depo paraları ile yerine getirilmiş, sanık Ali Rıza vekilinin duruşma dahi talep ettiği dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle sanıklar Ali Rıza hakkında duruşmalı, Yusuf ve Arif haklarında re'sen duruşmalı, diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda aşağıdaki karar saptandı:
Sanıklar Mustafa, Süleyman, Halil ve Şaban vekillerinin süresi geçtikten sonra yaptıkları duruşmalı temyiz istemlerinin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine,
Gerekçeli kararda Ali Rıza'nın doğum tarihinin yazılmamış olması yerinde tamamlanabilir, Şaban'ın ana adı ile, Aziz'in soyadının yanlış yazılması dosyadaki doğum kayıtlarına göre yerinde düzeltilebilir nitelikte görülmüştür.
Kamu tanığı Asım'ın yeminsiz ve sanık Aziz'in eşi Fahriye'nin çekinme hakkı hatırlatılmadan dinlenilmiş olması soncu etkiler nitelikte görülmediğinden ve güvence parası konusunda mahkemesinden her zaman karar almak olasılığı bulunduğundan bu konuda bir karar verilmemiş olması bozma nedeni sayılmamıştır.
Yurt içindeki silah ve mermi kaçakçılığının büyük boyutlara ulaştığı gerçeği karşsında ve yaygın anarşik olaylarla terör odaklarının bu kaynaklarca beslendiği gözönüne alındığında dava konusu olayın oluş ve gelişim biçimine göre bu gerçeği umursamaz sanıklar için cezanın yasa koyucunun da amacına uygun olarak saptanması gerekirken alt sınırın uygulanması ile yetinilmesi,
Şoför oldukları anlaşılan sanıklardan Ali Rıza ile Süleyman haklarında 6085 sayılı Yasanın 60/E maddesinin uygulanmamış olması karşı bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Sanık ifadeleri ve ikrarların kül olarak değerlendirilmesi gerekip bir kanıtı aynı olay içinde başka başka yorumlayarak bölmek olanağı bulunmadığından tebliğnamedeki sanık Yusuf'un beraatı gerektiği yolundaki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık ve vekillerinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine;
Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, ikrara, hükme ulaşılırken sadece ikrarlarla yetinilmiş olmayıp ikrarların aramalar sonunda bulunan silahlar ve mermiler gibi maddi bulgularla da doğrulanmış ve ayrıca ikrarlarında birbirini tamamlar nitelikte ve sanıkların 6.6.1977 tarihinde ceza evinden gönderdikleri dilekçelerle de kanıt değeri kazanmış olmalarına ve bu nedenlerlede anlatımları bölünmelerine veya bölünerek değerlendirilip anlam verilmesine olanak bulunmadığına görede:
1 - Sanık Ali Rıza, İsmali, Arif ve Kazım'ın diğer sanıkların doğrudan veya dolaylı katılmaları bulunmaksızın ve toplu biçimde yasa dışı yollarla yurda sokulmuş mermileri naklettikleri nedeniyle verilen hükümlülük kararına karşı temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen itirazların reddiyle haklarındaki mahkumiyet kararının (ONANMASINA), depo parasının gelir yazılmasına,
2 - Sanıklardan Bahri'nin aşamalardaki anlatımlarına göre başka bir kişiden sağladığı silah ve mermileri evine naklederek oradan dağıtımını yaptığı ve haklarındaki hüküm onanmış bulunan diğer dört sanığın nakil eylemi ile herhangi bir ilişkisi bulunmadığı sonucuna varıldığından hakkında 6136 sayılı Yasanın 12. maddesinin ilk fıkrası hükmnün uygulanması gerekirken topluluğa dahil edilerek yazılı fıkra ile ceza verilmesi,
3 - Diğer sanıklar Süleyman, Mustafa, Şaban, Azil, Halil ve Yusuf'un oluş ve kabule göre eylemleri yasanın suç tarihi açısından yürürlükteki durumuna göre ruhsatsız olarak ateşli silah ve mermileri satmak amacı ile bulundurmaktan öteye geçmediği halde, Yasada eylem için saptanan cezayı uygulamada, gerekçeli takdir yetkisinin sınırlanmadığı da gözönüne alınarak, haklarında 6136 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca hüküm verilmek gerekirken topluluktan sayılarak 12. maddenin üçüncü fıkrası ile ceza verilmesi bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ile vekillerinin gerek temyiz dilekçelerinde ve gerekse duruşmalı incelemede ileri sürdükleri itirazları bu nedenle yerinde görülmüş bulunduğundan hükmün istem gibi (BOZULMASINA), depo paralarının geri verilmesine 5.12.1979 gününde oybirliği ile karar verildi.