 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1979/6203
K: 1979/6986
T: 15.06.1979
- GERÇEK HAK SAHİBİ ADINA TESCİL
ÖZET: Çekişmeli taşınmazın tutanağında sahip sütunu [malikhanesi] sulh hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek açık bırakıldığına göre, doğrudan doğruya soruşturma yapılarak çekişmeli taşınmazın gerçek sahibi belli edilmelidir.
(766 s. Tapulama K m. 54)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü
Tapulama sırasında 71 parsel sayılı 20620 m.2 yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına tesbit edilmiş ve sonradan sulh hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek tutanağın malikhanesi açık bırakılmıştır. Sulh hukuk mahkemesinde görülmekte ol an ve davacı Mustafa tarafından köy tüzel kişiliği aleyhine açılmış olan müdahalenin önlenmesi davası tapulama mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece davacının itiraz etmemiş sayılmasına tapulama tutanağının kesinleşme şerhi verilmek üzere tapu sicil muhafızlığına devrine karar verilmiş; hüküm, davacı Mustafa tarafından temyiz edilmiştir.
Duruşma sırasında davacı davasından vazgeçmiş ve bu vazgeçme beyanı usulüne uygun bir biçimde belgelendirilmiştir. Davacı vazgeçmeden dönülmeyi haklı gösterecek bir neden ileri sürmemiştir. Bu itibarla davacının diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, nizalı taşınmazın tutanağında malikhanesi sulh hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek açık bırakılmıştır, Bu durum da, 766 sayılı Tapulama Kanunun 54. maddesi hükmü gözönünde tutularak, resen soruşturma yapılıp nizalı taşınmazın gerçek hak sahibi belli edilerek onun adına tescile karar verilmesi gerekliyken davacının itiraz etmemiş sayılmasına karar verilmiş bulunması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulüne hükmün (BOZULMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanunun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olamadığına 15.6.1979 gününde oybirliği ile karar verildi.