 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1979/1507
K: 1979/2467
T: 07.03.1979
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklanması dinlendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 484 parsel sayılı 15900 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıca zaman aşımı zilyetliğine, paylaşmaya ve satın almaya dayanılarak satılmış adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama komisyonunca red olunanan davacı Numan, paydaş olduğunu ileri sürmüş ve dava açmıştır. mahkemece davanın reddine, tesbitin iptali ile taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazın davacıların miras bırakanı olan ve 1941 yılında ölen Ömer'den kaldığı ve mirascılardan Satılmış'ın bu taşınmazı 1951 yılında Bekir'e; Bekir'in de 1964 yılında davalı Satılmış'a satıp zilyetliğini devrettiği yönünde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, Ömer mirascılarından Satılmış'ın, Bekir'e yaptığı satışın geçerli olup olmadığı, davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş bulunup bulunmadığı yönünde toplanmıştır. Ömer'in ölüm gününe göre terekesi iştirak halindedir. İştirak halinde bulunan paydaşlardan birinin tek başına yaptığı satış MK. nun 630. maddesi hükmünce geçersizdir. Ancak, taşınmaz tapuda kayıtlı değildir. Paydaş satılmış'ın 1951 yılında yaptığı satış ile Bekir'in asli zilyetliği 1951 yılında başlamış, o da 1964 yılında davalıya satmış ve tapulama tesbitinin yapıldığı 1974 yılına kadar aradan 20 yıldan fazla birsüre geçmiştir. Bu durumda davalı yararına 766 sayılı Tapulama Kanununun 45 ve 33. maddelerinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinme koşulları gerçekleşmiştir. Geçersiz olan satın alma satan kişinin zilyetliğinin eklemesi önler. Ancak, geçersiz işlemle de olsa taşınmazı ele geçirenin asli zilyetliği etkilemez. Bu itibarla davacıların temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. O halde taşınmazın davalı adına tesciline karar verilmesi gerekirken hazine adına tesciline karar verilmiş olması isabetsiz, davalının temiyz itirazları yerindedir.
SONUÇ : 1 - Davacı tarafın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile aleyhindeki hükmün ONANMASINA, 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 10 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına,
2 - Yukarda açıklanan nedenlerle davalının yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca kar alınmamasına mahal olmadığına 7.3.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.