 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1979/11113
K: 1979/13106
T: 26.12.1979
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanunu süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 718 parsel sayılı 4675 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine vergi kaydına ve bağışlamaya dayanılarak Kızılay Derneği adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunca reddedilen davacı Şaban, satın almaya dayanmış dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Tapuda kayıtlı olmayan nizalı parselin Pembe ismindeki kişiye miras bırakanından kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık Pembe tarafından kızılay derneğine yapılan bağışlama ile ondan sonra yapılan satışdan hangisinin geçerli olduğu yönünde toplanmıştır. Mahkemece satışdan önce kızılay derneğine yapılan bağışlamanın geçerli olduğu kabul edilmiş ve o yolda hüküm kurulmuştur. Gerçekten kızılay derneğine yapılan bağış akdi koşulları oluşmak suretiyle gerçekleşmiş ise kuşkusuz Pembe'nin mal varlığından bağışlama yoluyla çıkartmış olduğu bir taşınmazı sonradan davacıya satması olanaksızdır. Zira Pembe'nin artık taşınmaz üzerinde tasarrufi işlem yapma olanağı kalmamış olacaktır. Oalyda kızılay derneğine bağışı belgeleyen 28.01.1964 günlü noter senedi bir taraflı olarak düzenlenmiş ve kızılay derneği temsilcisi bu akte katılmamış ve bağışı kabul ettiğine dair bir irade açıklamasını içermemiştir. Taşınmaz tapuda kayıtlı olmadığına göre, kızılay derneğinin bağışı kabulü yolundaki irade açıklamasının yazılı belge ile ispatına gerek bulunmamaktadır. kızılay derneği bağışı sonradan kabul ettiğini her türlü delille ispat edebilir. Ve sonradan kabul ise, sözleşmenin geçerliliği için yeterlidir. Ancak kızılay erneği tarafından bağış kabul edilinceye kadar BK.'nun 239. maddesi hükmünce bağışlayan bağışlamadan dönebilir. Bağışlayanan sonradan davacıya taşınmazı satması bağışdan rücü anlamını taşır. O halde mahkemece bağışlamaya ilişkin olan tasarrufun yapılmasından sonra taşınmazın bağışlayan tarafından davacıya sattığı güne kadar kızılay derneğinin bağışlamayı kabul edip etmediği, davalı dernek temsilcisinden sorulmalı ve bu konuda izahat alınmalı ve davacının bu savunmaya karşı çkması halinde davalı derneğe savunması ispat ettirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olup davacının temyiz itirazları bu itibarla yerinde oldugu gibi; mahkemece dava reddedilmiş ve kızılay derneği davada haklı çıkmış bulunduğuna göre dernek vekili için avukatlık parası takdir edilmemiş olması da isabetsiz, demek temsilcisinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir.
SONUÇ : Her iki tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 26.12.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.