 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E:1979/4251
K:1979/4296
T:06.06.1979
- SAVUNUCU
- TEMYİZ YETKİSİ (SAVUNUCU)
ÖZET : Bir avukatın sanık savunucusu olabilmesi, sanıkla birlikte duruşmaya gelmesine ve sanık tarafından hakim huzurunda savunucu olarak kabul edilmesine bağlıdır.
Bu eksiklikler halinde savunucu sayılamayacağından hükmü temyize de yetkisi yoktur.
(1412 s. CMUK m. 136, 141, 289, 290)
Kaçakçılıktan sanık Ramazan hakkında yapılan duruşma sonunda; 1918 sayılı Kanunun 23/3; 1177 sayılı Kanunun 88/2 ve TCK.nun 59/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 2089 lira gümrük ve 500 lira tekel ağır para cezaları ile hükümlülüğüne, eşyalar ile sigaraların zoralımına dair (Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 14. 12. 1978 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve gümrük idare vekilleri tarafından süresinde istenilerek, depo paraları ile şartı yerine getirilen dava evrakı C. Başsavcılığının düzelterek onama isteyen 28.5. 1979 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü
Sanık vekili olarak temyiz dilekçesi veren Avukat Süleyman kendisinden vekaletname istemesi üzerine sanığın vekili olmayıp müdafil olduğunu, vekaletnamesi bulunmadığını, dilekçeye müdafil yerine zuhulen vekili yazdığını, yazılı olarak bildirmiştir.
Bir avukatın sanık müdafil olabilmesi, sanıkla birlikte duruşmaya gelmesi ve sanık tarafından hakim huzurunda müdafil olarak kabul edilmesine bağlıdır.
Adı geçen avukat 14. 12. 1978 günlü oturuma sanığın gıyabında onun vekili olarak katılmıştır.
Şu hale göre; CMUK.nun 136 ve 290. maddeleri karşısında Avukat Süleyman'ın sanık vekili veya müdafil olarak hükmü temyize yetkisi bulunmadığından temyiz incelenmesi yapılmasına mahal olmadığına ve gıyabi hüküm sanığa tebliğ ettirilerek tebellüğ belgesi eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın C. Başsavcılığı'na tevdiine, müdahil idarenin temyiz isteği hakkındaki incelemenin bilahare yapılmasına, 6.6. 1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.