 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1979/2189
K: 1979/3367
T: 19.09.1979
DAVA : Kanun ve nizamnamenin tanıdığı hududa tecavüz etmek suretiyle Abrurrahman'ı kasten öldürmekten sanık Jandarma Komutanı Veli'nin yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 26.12.1978 gün ve 152/291 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : 1 - Kabule göre TCK.nun 20. maddesinin uygulanmaması Yasaya aykırı ise de aleyhe temyiz olmadığından bu cihet bozma kapsamına alınmamıştır.
2 - Olay günü iki köy arasında vaki kavgaya vaki şikayet üzerine olay yerine görevli olarak jiple giden Jandarma Başgediklisi sanık Veli'nin, izinsiz taşıdıkları uzun namlulu tüfeklerle maktul ve arkadaşı Muhittin'in gizlendiğini, gördüğü ve yakalamak istediği ve sonunda her ikisinin silahları ile birlikte yakalandığı ve silahların ellerinden alındığı ve bunun üzerine maktul ve köylüsünün toplu halde jandarmalara saldırıp silahları ve maktulü ve arkadaşı Muhittin'i Jandarmaların elinden almaya çalıştıkları ve sanığın Jandarmalara ihtar atışı açtırmasına rağmen toplu mukavemetin devam ettiği ve sanığın da, yerden taş almak üzere yere eğilip, saldırısına devam etmek istiyen maktule doğru ateş ettiği ve yerden taş almak için yere doğru eğilmiş vaziyette olan maktule isabet eden kurşunun maktulün ölümüne sebebiyet verdiği dosya içeriğinden ve mahkemenin kabulünden açıkça anlaşılmış ve Jandarma teşkilat ve vazife tüzüğünün 270. maddesinin (F) ve (H). bentlerinde yazılı koşullar içinde bulunan sanığın toplu mukavemetin devamı esnasında yerden taş alarak atmak istiyen maktule ateş etmesinde öldürme kastının varlığının kabulünün mümkün olamıyacağı ve ihtara rağmen saldırıya devam etmesi karşısında merminin eğik vaziyette olan maktulün başına isabet etmesi halinde de zaruretin tayin ettiği, hududun tecavüzü olarak tavsif edilmesinin hak ve nasafete uygun bulunmadığı düşünülmeden sanık hakkında 49/1. madde yerine 50. maddenin uygulanması, yasaya aykırıdır ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Sanığın, duruşmalı inceleme sırasında müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama isteğinin reddi ile hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 19.9.1979 gününde oybirliği ile karar verildi.