Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/7184
K: 1979/12707
T: 19.11.1979
DAVA : Taraflar arasındaki müdahalenin men'i davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine lişikin olarak verilen hükmün davacı ortaklık avukatı tarafıtnad duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin sürsinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : 1- Bilindiği gibi adi ortaklık, özel borç ilişkilerindendir. BK.'nun son (bab) oluşturan ve 520. maddeden 541. maddeye kadar süren hükümleri bu sözleşme türüne ayrılmıştır. Ayrık durumlar hariç, kuruluşu şekle bağlı olmayan, tüzel kişiliği bulunmayan ve basit bir yapıya sahip olan adi ortaklık, (iki veya daha ziyade kimselerin müşterek bir gayeye erişmek maksadı ile sailerini ve mallarını birleştkirmeyi iltizam etmeleri sözleşmesi) olarak tanımlanmaktadır. Şu basit yapısı itibariyle adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı için, bu tür ortaklığın dava ve takip ehliyeti yoktur. Bu itibarla adi ortaklığı ilgilendiren haklar ve borçlar bakımından bütün ortakların birlikte davacı veya davalı olmaları gerekir. Daha değişik bir genel bir ifade ile, adi ortaklıkta ortaklık işlerini tedvir hak ve yükümlülüğü şeriklere aittir. Ancak, bu ana kural yanında yönetim görevi birden çok ortağa verilebileceği gibi, ortakların dışında bir başka kişiye de verilebilir. Yönetici ortak (şerik) ile diğer ortaklar arasında vekalet hükümleri uygunalır. Ancak, yönetici ortağan olağan üstü işlerden sayılan hukuki tasarruflarıda bulunabilmesi için, diğer ortakların, yönetici ortağa ya da ortaklara özel bir yetki vermeleri gerekir.
Yönetici ortağan diğer ortakların vekili sıfatı ile bir dava açabilmesi olağanüstü işlerdendir. Ancak, burada hemen açıklanması gereken bir yön mevcuttur. O da şudur; Yönetici ortak ya da ortaklar adi ortaklığın temsilcisi değillerdir. Yönetici ortak diğer ortakların vekili, daha geniş bir deyimle temsilcisidir. Bu görüşün dayanağı adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmaması hukuki olgusundan kaynaklanmaktadır. Soruna açıklık getirilmesi bakımından denilebilir ki, yönetici ortağın dava açma ve genel vekil tayin etme konusunda özel yetkisi bulunduğu kabul edilse dahi, genel vekili, tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklık adına değil, ancak temsilcisi bulunduğu diğer ortaklar adına tayin edebilir ve ortaklar adına dava açtırabilir.
Dosyada mevcut (Kartal ve havalisi ekmek sanayii adi ortaklığı) kurulmasına ilişkin esas mukavelename incelendikte; 115 özel kişinin birleşerek aynı adlı bir adi ortaklık kurdukları görülmektedir. Bu sözleşmenin 11. maddesinde; adi ortaklığa ilişkin ana kural tekrar edilmiş ve (ortaklığı idare eden ve etmeyen ortaklar arasındak ilişkilerin vekalet hükümlerine tabi olacağı) belirtilmiştir.
Sözleşmenin 20. maddesi (ortaklığın idaresi ve hukuk müşavirliği) başlığını taşımaktadır. Bu maddede ortaklığın (umuni heyetin 2/3'ünün çoğunlukla seçeceği ortaklar tarafından idare edileceği); sözleşmenin 21. maddesinde; idareci ortakların 13 kişiden ibaret olacağı; 22. maddesinde de, 13 idareci ortağın kimler oluğu açıklanmıştır. Şu durumda yüzonbeş özel kişiden oluşan adi ortaklığı yönetecek 13 kişiye, (olağınüstü işlerden sayıldığı kuşkusuz bulunan) genel vekil tayini ve bu genel vekil tarafından bütün ortaklar adına dava açmaları konusunda özel yetki verildiğine ilişkin bir açıklamaya ana sözleşmede rastlanmadığı gibi, bu konuda ortaklar tarafından alınmış bir kararın varlığı da tesbit edilememiştir. Kaldı ki, yönetici ortakların olağanüstü nitelikteki bu işleri yapmalarıkonusunda kendilerine diğer ortaklar tarafından özel yetki verildiği biran için kabul edilse dahi, açılan bu davanın dinlenmesine yine de kanuni imkan yoktur. Çünkü, incelenen 18 Şubat 1977 gün ve 07907 sayılı ve yine 26 Nisan 1977 gün 16873 sayılı ve 07.11.1977 gün, 44164 sayılı Kartal 2. Noterliği'nce tanzim edilmiş vekaletnamelere göre; avukat (V.D.), (İ.Ş.) ve (T.Ö.)'nün diğer ortaklar adına ve o ortakları temsil etmek üzere değil, doğrudan doğruya (tüzel kişiliği olmayan) adi ortaklık adına tayin edildikleri görülmektedir. Nitekim, davanın da tüm ortaklar adına ve ortakları temsilen değil, adi ortaklık adına açılmış olması, ortaklar adına dava açılmadığını açıkca ortaya koymaktadır. Bu durumda ise, davanın dinlenmesi ve incelenmesi olanağı yoktur. Çünkü bu yön, dava ehliyeti ile ilgili olan ve mahkemece ve Yargıtay'ca re'sen gözetilmesi gereken (dava şartları)'ndandır.
O halde davanın bu nedenle reddine karar verilmek gerekirken, işin esası incelenerek davanın esastan reddedilmiş olması, yasaya aykırıdır ve hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
2- Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın birinci bentte gösterilen nedenle (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir edilen 1.400 lira duruşma avukatlık parasının davalılara yükletilmesine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 19.11.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini