 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/6728
K: 1979/11548
T: 18.10.1979
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 6.200 liranın faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanununu 3. maddesi gereğince bina vergisini binanın malikinin ödemesi asıl olup davalıların murisi de iptale kadar kayden malik görünmesine rağmen adı geçen kanunun 23. maddesi gereğince beyanname vermesi ve vergiyi ödemesi zorunlu iken bu mükellefiyetleri yerine getirmemek sureti ile davacının ceza ödemesine sebebiyet vermesi nedeni ile cezaya ve tapu harcına ilişkin karar doğru bulunduğundan davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davalıların murisi adına 7.8.1973 gününde tesis olunan tapunun ikrah sebebi ile geçerli bulunmadığı ve iptali gerektiği Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.5.1977 gün ve 831/338 sayılı ve kesinleşmiş ilamı sabit olmuştur. İkraha uğrayarak bir hukuki işlem yapmış olan kimse kural olarak onunla bağlı olamaz. Türk ve İsviçre Borçlar Kanunu hükümlerine göre bu tür akitler başlangıçtan itibaren iradesi sakatlanan tarafı bağlamaz ve onun (akitle bağlı olmadığını belirten beyanı) bu sonucu saptar, açıklar. (Bakınız, - Fevzi Necmettin Fevzioğlu - Borçlar Hukuku 1976 baskısı, C: 1 Sahife 176). Bu nedenle ikrah sonucu yapılan sözleşme yapıldığı günden itibaren davacının bu sözleşme ile bağlı olmadığını 12.9.1973 gününde iptal davası açmak sureti ile açıklaması ile davacıyı bağlayıcı olmaktan çıkmıştır. Nitekim bu yön az yukarıda açıklanan mahkeme ilamı ile de saptanmıştır. Hal böyle olunca taşınmazın gerçek malikinin 7.8.1973 gününden beri davacı olduğu hükmen bellidir. Bu nedenle de taşınmazın normal emlak vergisinin o günden itibaren ödeme yükümlüsü de taşınmazın gerçek maliki olan davacıdır. Bu sebeplerle emkal vergisine ait isteğin reddedilmemesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen nedenlerle temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA 18.10.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.