Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/5130
K: 1979/10796
T: 04.10.1979
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Tarafların küçük çocukları arasında cereyan eden bir olay sonunda, davalı Ünal'ın kızı Meltem'in davacı Necati'nin küçük kızı Tülin tarafından gözünden yaralandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Bu yaralama olayının meydana gelmesinden sonra mağdura Meltem tarafından MK.nun 320. maddesi hükmüne dayanılarak, haksız eylemi işleyen Tülin'in babası, yani velisi Necati aleyhine İstanbul Altınca Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 1974/573 esas sayılı bir tazminat davası açılmıştır. Bu dava sonunda yerel mahkeme, Necati'yi aile reisi sıfatıyla sorumlu görmüş ve 10.3.1976 günlü ilamla kendisini tazminat ödemeye mahkum etmiş ve bu karar dairemizin 4.10.1977 günlü ilamıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
İşte, az yukarıda izah edilen dava sonunda MK.nun 320. maddesi hükmünce aile reisi sıfatıyla mahkum olan davacı Necati mahkum edildiği tazminatı mağdureye ödediğinden söz ederek ve mağdurenin gözünden yaralanması ile sonuçlanan olayın meydana gelmesinde mağdurenin babası olan davalı Ünal'ın (kızı mağdure üzerinde gerekli denetim ve gözetim ödevini yapmamasının ve özen ödevini yerine getirmemesinin) sebeb ve amil oluduğu ileri sürerek, davalının kazı mağdure Meltem'e ilamla ödemek zorunda kaldığı tazminatın rücuan davalı aile reisinden ödetilmesini istemektedir.
Yerel mahkeme, davanın dayanağını teşkil eden bu maddi ve hukuki olgunun def'i (savunma) yoluyla ilk davada ileri sürülmesi gerektiğinden ve bu itibarla ayrı bir davaya konu yapılamıyacağından bahisle rücu davasının reddine karar vermiş bulunmaktadır.
Oysa, böyle bir red gerekçesine katılmak ve özellikle bu görüşe yasal bir dayanak bulmak mümkün değildir. Çünkü, kural olarak bir küçüğün uğradığı zararda ana babanın birlikte kusurunun bulunması, sorumlu kişinin küçüğe ödeyeceği tazminatın indirilmesini gerektirmez. Değişik bir ifade ile kanuni mümessillerin gözetimi ve denetim ödevlerini gereği gibi yerine getirmemeleri ya da eksik getirmiş olmaları, temyiz yeteneğinden yoksun olan mağdure kendi kusuru olarak izafe olunamaz ve bu itibarla küçüğün ortak kusuru olarak sayılıp tazminat davasını, küçüğün yasal temsilcileri olarak koğuşturmaları durumu değiştirmez. Keza sorumlu kişinin küçüğe borçlu olduğu tazminat edimlerinin geçici olarak, yasal temsilci olan ana babaya ödenmesi olgusu da sonuca etkili değildir. Çünkü, bu tazminat ana babanın mal varlığından ayrı olan küçüğün mal varlığına girecektir; ana baba bu mal varlığının değerlerini, amaca aykırı harcamalarda bulunmak, özellikle kendi borçlarını ödemek ve bu arada sorumlu kişinin kendilerine karşı ileri sürebileceği rücu taleplerini karşılamak için kullanamazlar (Haluk Tandoğan - Türk Mes'uliyet Hukuku - Ankara 1961 - sayfa 325 ve orada anılan yazarlar ve F.M. Kararları) (Selim Kaneti - İsviçre Federal Mahkemesinin Borçlar Hukuku Kararları - Ankara 1968 - sayfa 119'daki 110 sayılı F.M. Kararı) (4. H.D.nin 16.9.1976 gün ve 9305/7669 sayılı kararı). İlk dava sadece mağdur küçük tarafından açılmış olduğundan, bu davanın konusunu oluşturan nedenler ve dolayısıyla birlikte kusur o davada esasen tartışılamazdı. Bu itibarla mahkemenin red gerekçesi varit değildir. Bunun tek istisnası, velinin ayrıca kendilerine ait talepleri sorumlu kişiden dava etmeleri halidir ve bu halde BK.nun 43 ve 44. madde hükümleri elverdiği ölçüde uygulanabilir. Örneğin, desteği olan küçüğün ölmesi nedeniyle ana, baba tarafından aile reisi ya da mağdur aleyhine açılan davalarda davalılar, davacıların ölen çocuğa gösterilmesi gereken denetim ve gözetim ödevinin yapılmadığını ve bu itibarla ana, babanın yasal yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğini ileri sürebilirler ve bu davranış sabitleşirse, birlikte kusur sayılarak tazminattan indirim yapılabilir. Çünkü, üçüncü kişiler ve bu arada zarar gören küçüğün ve babası, doğrudan doğruya kendilerine ait talepleri sorumlu kişiye karşı ileri sürmüşlerdir. Elbette bu durumda, sorumlu kişinin haiz olduğu rücu hakkı ölçüsünde, kendi alacaklarında indirme yapılacaktır. Olayda ise yalnız küçüğün talepleri söz konusu olduğuna göre, son davanın davacısı tarafından ileri sürelen olaylar ilk davada tartışılamıyacağından bu istek ve iddianın ayrı bir davaya konu edilmesi esasen normaldir. O halde davacı, davalının denetim ve gözetim ödevini yerine getirmediğini ve özellikle kusurlu davrandığını ileri sürdüğüne göre, kendisinin davalıya rücu hakkı bulunduğunu kabul ile şayet davacının mahkum olduğu tazminatı ödediği gerçekleşirse o takdirde işin esasını incelenmesi gerekirken, yukarıda anılan ilkelere ters düşen düşüncelerle davanın reddi cihetine gidilmiş olması bozmayı gerektirir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davacı yararına takdir edilen 1400 lira duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 4.10.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini