Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/4448
K: 1979/8275
T: 20.06.1979
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 10.000 liranın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Bir kişinin haksız eylemden ötürü manevi tazminatla sorumlu tutulabilmesi için diğer şartların yanında o kişinin eyleminin hukuka aykırı olması Borçlar Yasasının 41. maddesinde şart kılınmıştır. 41. madde anlamında hukuka aykırılık, kişilerin mal ya da kişisel varlıklarını doğrudan doğruya koruyan emredici bir hareket tarzı kuralına aykırılık halinde ortaya çıkar. Ancak yasa bu hükümle yetinmeyerek 41/1. fıkra hükmü dışında kalan ahlaka aykırı eylemleri de cezalandırma amacını gütmüştür. O halde eylem hukuka yada ahlaka aykırı olduğu diğer haksız eylem unsurlarını da ihtiva ettiği takdirde haksız eylem sorumluluğundan söz edilebilecektir. Ancak bazı nedenlerin varlığı halinde eylemdeki (Hukuka aykırılık) niteliği kaybolur. Bunlar çeşitlidir ve bir bölümü Borçlar Yasasının 52. maddesinde düzenlenmiştir. Bunlardan birinin varlığı halinde artık o eylemin hukuka aykırı olduğundan söz edilemez. Bunun dışında başkasının haklarına tecavüz hak sahibinin önceden açıkladığı açık yahut zımni rıza ile haksız niteliğini kaybeden bu sonuç zaten hakkın insanların hukuk düzeni tarafından korunmuş bir irade hakimiyetinden çıkar. İşte bu rıza tıpkı icazet gibi bir taraflı hukuki muameledir. Ve onunla bir kimse bir hakkı üzerinde tasarrufta bulunabilir. (Kenan Tunçomağ Borçlar Kanunu -1. Cilt - Genel Hükümler -5. Bası 1972/278) Ancak bu rıza hak sahibinin üzerinde serbestçe tasarruf etmesi hukuken veya ahlaken mümkün varlıklarına yapılacak tecavüzlerde söz konusu olabilir. Aksi halde böyle bir rıza Borçlar Yasasının 20. maddesi hükmünce geçersiz olacağından eylemdeki hakka aykırılık niteliği ortadan kaldırmaz. Bu itibarla tarafların rızaen gayri meşru ilişkide bulunmalarını yasaklayan yada cezalandıran bir hüküm yasalarımızda bulunmadığına göre, ortada hukuka veya ahlaka aykırı eylem söz konusu edilemez. O halde davalının manevi tazminatla sorumlu tutulması anılan gerekli usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 20.6.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini