 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/4260
K: 1979/8448
T: 25.06.1979
DAVA : Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 10.200.000 liranın faizi ve 250.000 lira manevi tazminatla birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün davalı hazine avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Danıştay 12. Dairesinin 28.2.1977 gün ve 2034/576 gün ve 2034/576 sayılı kararında da açıkça belirtildiği vechile:
Gerek 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 4. madesi ve gerekse anılan maddeye göre çıkarılan yönetmeliğin, 2,6,7,8,9 ve 10. maddeleri hükümlerince, Su Ürünleri İstihsal yerlerinin nasıl ve ne şekilde kiralanacağı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermiyecek şekilde açık usul ve şekil koşullarına bağlanmıştır. Her ne kadar, 1380 Sayılı Yasa ile bu yasaya göre çıkarılan yönetmeliğin amacı kooperatiflerin gelişmesini sağlamak ise de, yönetmelik hükümleri kiralama işlemlerini sıkı usul ve şekil şartlarına bağlamak suretiyle, bu usul ve şekil şartları dairesinde kooperatiflerin gelişmesini sağlamaya ağırlık vermiştir. Davalı idarenin ise, bu usul ve şekil şartlarına uymaksızın dava konusu dalyanı (B.) Kooperatifine Maliye Bakanlığının bir emri ile kiralamıştır. O halde anılan yasa ve tüzük hükümlerine dayanılarak usul ve şekil şartlarına uygun bir şekilde ve tarafları bağlayıcı nitelikte bir kira sözleşmesinin varlığından sözleşmeye dayanarak davalı hazineden yoksun kaldığı karı istemesi mümkün değildir. Davacı olsa olsa, Maliye Bakanlığının yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak vermiş olduğu emir dolayısiyle katlanmak zorunda kaldığı giderleri, eylemin idari nitelikte olması sebebiyle Danıştayda açacağı bir davada talep edebilir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin kar yoksunluğu niteliğindeki maddi tazminata karar verilmiş olması yasaya aykırıdır.
2 - Kural olarak Borçlar Yasasının 98. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle sözleşme ilişkilerinde de Borçlar Yasasının haksız eylemle ilgili hükümlerinin uygulanması mümkündür. Ne var ki, davacı kooperatifin davalı hazineden manevi tazminat isteyebilmesi için Borçlar Yasasının 49. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi gerekir. Oysa olayda bu unsurların varlığından söz etmeye ve davacı kooperatifin kişilik haklarının halele uğratıldığını kabule imkan yoktur. Mahkemenin buna rağmen davalı Hazineyi manevi tazminatla yükümlü tutmuş olması da kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir.
3 - 1. bentte sevkedilen bozma nedenine göre, davalının maddi tazminata yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1 ve 2. bentlerde gösterilen nedenle BOZULMASINA,(...) 25.6.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.