Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/12889
K: 1980/3654
T: 20.03.1980
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet yönünden reddine karar verildiğine ilişkin hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalı Botaş Şirketi'nin ait boru hattının döşenmesi sırasında kendisine ait taşınmazın su arkının tamamın bozulduğunu ve bu yüzden tarlasını sulama imkanının tamamen bozulduğunu ve bu yüzden tarlasını sulama imkanının tamamen ortadan kalktığını ileri sürerek, meydana gelen 180.000 lira zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Yerel mahkeme, zararı meydana getiren haksız fiilin, davalı şirkete ait boru hattını döşeyen müteahhit firma tarafından işlendiğini kabul ile davayı reddetmiştir.
Gerçi davacı dava dilekçesinde, talebin hukuki dayanağının BK.nun 41. maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu olduğunu açıkça belirtmiştir. Ne varki, hakim her davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi olgular ve neticesi taleplerle bağlı olup, taraflarının dayandığı kanun hükümleriyle ve tarafların hukuki tavsifleriyle bağlı değildir (4.6.1958 gün ve 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) (HUMk. m. 74 75 ve özellikle 76). Aksine, hakim olayın ileri sürülüş ve gerçekleşme biçimine göre uygulanacak yasa hükmünü re'sen arayıp bulmak ve uygulamakla yükümlüdür. Davalı Botaş Şirketine ait boru hattının döşendiği yerin davacıya ait taşınmaza bitişik olduğu ve su kanalının boru hattını döşenmesi zamanında yapılan hafriyat sırasında zarar gördüğü dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Mülkiyet hakkının kullanılmasını komşuluk hukuku açısından sınırlayan MK.nun 662. maddesine göre, "bir mülk sahibi, hafriyat ve inşaatta bulunurken komşusunun arsasına zarar vererek veya zarara maruz bırakarak veya üzerindeki mebbaniyi (bina-yapı-temel) tehlikeye koyarak izra edemez.". Aksi davranış yani, (mülkiyet hakkının aşılması) karşısında zarar gören karşı mülk sahibi MK. m. 6564ya göre sorumlu olayda davalı Botaş'ın MK.nun 656. maddesine göre objektif (kusursuz) bir sorumluluğun olup olmadığı meselesi üzerinde durmamıştır. bu maddelere göre, komşuluk hukuku açısından sorumlu olan taşınmaz maliki taşınmaz üzerinde ayni bir hak olan mülkiyet hakkı sahibi kişi olabileceği gibi, irtifak, intifa hakkı gibi sınırlı bir aynı hak sahibi de olabilir (Suat Bertan - Aynı Haklar - C. I. s. 695); (Jale Akipek - Garimenkul Malikin Mesuliyeti - s. 48). O halde davalı Botaş'ın boru hattının döşendiği taşınmaz üzerinde ayni veya sınırlı bir yayın hakkının bulunup bulunmadığı önem kazanmaktadır. Dosya içeresindeki belgelerden bu husu tam anlaşılamamaktadır. Üzerinde boru hattı döşenmesi nedeniyle hafriyat yapılan taşınmazda, davalı Botaş'ın sınırlı da olsa bir ayni hakkı olduğu saptandığı takdirde, üzerinde durulması gereken bir sorun da; müteahhit firmanın bu fiilinden davalı malik Botaş'ın sorumlu olup olamıyacağıdır. Malikin sorumluluğunu bu yolda saptarken kullanmanın ve faaliyetin rızaya müstenit olup olmadığı hususlarının ayrı ayrı tartışılması gerekir.
Taşınmazı malik ile yaptıkları bir sözleşmeye göre (kira-hizmetvekalet ve istisna gibi) elde bulundurdukları sırada; mülkiyet hakkını verdiği şeyden yararlanma yetkisini aşkın ve taşkın kullanılması nedeni ile komşuya verdikleri zararlardan malik MK.nun 656. maddesine göre sorumludur. (Suat Bertan - age. s. 697); (Jale Akipek - age. - s. 45). Çünkü taşınmazın kullanılmasını rızaen başka kişiye bırakılması, malik sıfatını ortadan kaldırmaz. bu nedenle zarar ile mülkiyet hakkını aşkın ve taşkın kullanılmasından meydana gelmiş olması, malikin sorumluluğu için yeterlidir. Mülkiyet hakkının verdiği yetkilerin malik veya onun rızası ile başka bir kimse tarafından kulanılmış olması sorumluluğun kurulmasında etkili olmamalıdır. Aksine görüş MK.nun 656. maddesinin amacına ters düşer ve uygulama alanını daraltır.
Yukarıda belirtildiği gibi, davacının maruz kaldığı zarar ile mülkiyet hakkının aşkın ve taşkın olarak kullanılması arasında illiyet bağının bulunması malikin sorumluluğu için yeterli olup, hakkın bizat malik tarafından kulanılması gerekli değilse de, illiyet bağının kesilmemiş olması gerekir. BK.nun 55, 56 ve MK.nun 320. maddelerin aksine MK.nun 656. maddesinde bir kurtuluş kanıt yer almamış isede, illiyet bağını kesen halerin varlığı halinde malikin sorumluluğundan söz edilemiyecektir. Tazminat hukukunda illiyet bağını kesen nedenler arasında üçüncü kişinin kusuru da bulunmaktadır. Taşınmazı malikin rızası dışında elinde bulunduran kişi ise, üçüncü kişi (malike göre) durumunda bulunacağından, onun taşınmazı kullanması sırasında kusurlu davranışından (BK. m. 41) malik sorumlu olmayacaktır. Yeter ki malikin olayda ek bir kusuru bulunmasın.
Olayımızda Botaş Şirketi ile müteahhit firma arasında düzenlenen istisna akdine göre, taşınmaza boru döşeme işi adı geçen müteahhit firmaya verilmiştir. burada istisna akdi ile birlikte taşınmazın kullanılması da, yapılacak işle sınırlı olarak müteahhit firmaya geçmiştir. Ancak malikin sorumluluğu için gerekli olan illiyet bağı bu sözleşme ile kesilmemiş olduğundan, Mk.nun 656. maddesine göre sorumluluğun kabulü gerekir. Yeterki davalının taşınmaz üzerinde malik sıfatı veya ayni hakkı bulunsun.
O halde mahkemece yapılacak iş, davalın boru hattının döşendiği taşınmak üzerinde kısıtlı da olsa bir aynı hakkını (mülkiyet irtifak-intifa) olup olmadığının tahkik ile, şayet bu haka sahip olması nediyle üzerinde malik sıfatı var ise, yukarıda izah edilen nedenlerle Medeni Kanunun Komşuluk hukuk hükümlerine (MK. m. 656) sorumlu olacağından, gerçek zarar miktarını araştırıp sonucuna göre hüküm kurmaktan, şayet davalı şirketin taşınmaz üzerinde bir aynı hakkı olmadığı anlaşılırsa o takdirde de şimdiki gibi davanın reddine karar vermekten ibarettir ve eksik incelemeye dayanan hükmü bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunanan kararın yukarda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 20.3.1980 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini