 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/10954
K: 1980/207
T: 15.01.1980
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan Bakanlık ve davacılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Trafik kaydı mülkiyeti kesin olarak gösteren sicillerden değildir. Trafikte üzerinde bir araç kayıtlı olan kişi her halde bunun maliki sayılamaz. Trafik kaydına rağmen mülkiyetin bir üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa buyruğu yoktur. Trafik kaydı üzerine yazılı kişi mülkiyeti muhafaza veya adi, yahut taksitle satış yada bağışlama gibi taşınır mal mülkiyetini geçiren bir sözleşme ile aracı bir başka kişiye teslim edince trafik kaydına rağmen mülkiyet satın alana yada bağışlanana geçer; bu sözleşme ile yeni malik, mülkiyetine geçen araca verilen zararı, haksız eylemi işleyenlerden talep etmeye hak kazanır. Nitekim davacı adi belge ile aracın maliki olduğunu ispatlamıştır. Gerçekten aracın trafik kaydına göre maliki görünen (H.Y.), bu aracı olaydan önce 6.7.1975 gününde adi bir belge ile (H.B.)'na ve onun da 10.8.1975 günlü belge ile davacılara satıp teslim ettiği ve olay sırasında aracın gerçek malikinin davacılar olduğu anlaşılmaktadır. Bu yön, yani davacıların gerçek zilyet bulundukları dosyadaki sair kanıtlar ve bu arada sarf belgeleri ve trafik tutanağı ile kanıtlanmıştır. Esasen bu konuda davalının tutarlı ve geçerli bir itirazı da mevcut değildir. Mahkeme kararında belirtilen ilke, genellikle üçüncü kişilere verilen zararın tahsilini imkansız kılmak amacı ile olaydan sonra eski tarihle devir belgeleri düzenlenmesini önlemek için mağdur üçüncü kişiler yararına kabul edilen bir ilkedir. Olayımızda ise bu ilkenin uygulamasını gerektiren bir durum söz konusu değildir. O halde, işin niteliği ve dolayısıyla davacının dava hakkı bulunduğu gözetilerek gerekirse kayda göre malik görünen kişi de dinlenerek işin esası incelenip, hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar verilmek gerekirken, olaya ve yasaya hükümlerine uygun düşmeyen düşüncelerle davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA (...) 15.1.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.