 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/10780
K: 1980/991
T: 29.01.1980
DAVA : Taraflar arasındaki hakem kararının tasdiki davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı onama talebinin reddine ve 23.3.1979 günlü Hakem kararının iptaline ilişkin hükmün davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi ve ayrıca davalılar avukatı tarafından cevap layihasında duruşma istenilmesi üzerine, dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Kural olarak, vekil ile müvekkil arasında düzenlenen avukatlık parası sözleşmesi konusunda çıkacak uyuşmazlıkların hakem eliyle çözümlenmesi taraflarca kararlaştırılabilir. Bu günkü mer'i ve mevzu hükümler arasında bunu önleyen bir hüküm yasalarda mevcut değildir. Hatta, uyuşmazlık meydana geldikten sonra dahi bunun hakem yada hakemler eliyle çözülmesinin kararlaştırılmasına engel yoktur. Tahkim sözleşmesinin varlık ve geçerliği HUMK.nun 516. maddesinde yazılı şekle bağlanmıştır. Taraflar arasındaki ücret sözleşmesinin 8. maddesinde tahkim şartı açıkça yazılıdır. Tahkim sözleşmesinde hakem veya hakemlerin kim olacağı önceden tesbit edilebileceği gibi, uyuşmazlık meydana geldikten sonra da hakemin kim olacağının belirtilmesi mümkündür. Hakemler taraflarca tayin edilebileceği gibi, hakemin kimin tarafından seçilebileceği hususu da taraflarca kararlaştırılabilir. Genellikle hakemlerce verilen kararların Yargıtay'ca bozulabilmesi Usulün 533. maddesindeki nedenlerle sınırlı olduğundan, hakem kararlarının yasanın emredici kurallarını çiğneyip çiğnemediği, kamu yasalarınca konulmuş sınırları aşıp aşmadığı ve bunlara aykırılığı denetlemez. Böyle durumlarda uyuşmazlığı çözmekle görevli bulunan hakemde ücret sözleşmesinin ve tahkim şartının yasaya aykırı olduğu ileri sürüldüğü hallerde, hakem şartının yasaya aykırı olduğu ileri sürüldüğü hallerde, hakem tarafından yapılacak iş böyle bir uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülüp çözülemiyeceği, ücret sözleşmesinin ve dolaysiyle tahkim koşulunun geçerli olup olmadığı konusundaki ön sorunların Usulün 519. maddesi hükmünce mahkemece çözümlenmesi için davalıya "mahkemeye başvurması konusunda" önel vermesinden ibarettir. Hakem böyle bir mehil vermemiş ve sonuçta taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmüştür. Bu karar temyiz edildiğine göre, bu kararın incelenmesi için dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi ve temyiz itirazlarının Yargıtay'ca incelenmesi gerekirdi. Bu yapılmadan mahkemenin 536. madde hükmünce işe el koyması ve hele hele Yargıtay'ın ilgili dairesinin görevini üstlenerek Usulün 519. maddesine göre kendisine açılmış bir dava bulunmadığı halde karar vermesi yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, bu konuda hiç bir karar vermeksizin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyayı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'ne göndermekten ibarettir. Mahkemenin 4.6.1979 günlü kararı bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 4.6.1979 gün ve 79/167 sayılı kararında gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 29.1.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.