 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1979/10479
K: 1980/1018
T: 30.01.1980
DAVA : Taraflar arasındaki destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 189.786 lira 48 kuruşun faiziyle birlikte davalı (Y.) ve (Y.)'dan alınarak davacılara ödenmesine ilişkin olarak verilen hükmün davacılar avukatı tarafından duruşmalı davalılardan (Y.K.)) tarafından da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacılar adlarına avukat (S.B.) ile diğer avukat (B.Ö) gelmiş, diğer davalılar tarafından kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre;
1 - Mümeyyiz davalı (Y.)nın temyiz itirazlarının reddi gerektir.
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve esasen takdir edilen manevi tazminat miktarları fiilin oluşuna ve tarafların kişisel durumaları itibariyle uygun olmasına göre davacıların manevi tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarına reddine,
3 - Sigortalı işçi olduğu anlaşılan davacıların desteği (S.I.)'ın ölümünden sonra (6.3.1979 gün ve 036130 sayılı yazılarında belirtildiği üzere) Sosyal Sigortalar Kurumunca davacılara gelir bağlandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, S.S.K.nca bağlanan bu sigorta gelirleri peşin değerleri davacıların zararından düşülmek suretiyle maddi tazminat istekleri hakkında hüküm kurulmuştur.
Sosyal Sigortalar Kurumu, ancak sigortalının ölümü olayının bir iş kazasına veya meslek hastalığına bağlı bulunması sonucunda (506 sayılı Sosyal Sigortalar YLasasının II bölümünde yer alan) iş kazalariyle Meslek Hastalıkları sigortası dalından hak sahiplerine sağladığı sigorta yardımlarından dolayı ve anılan yasanın 26. maddesi hükmüne göre haksız eylem sorumlularına rücu edebileceğinden; zarar verenlerin mükerrer ödeme durumunda kalmamaları için, bu sigorta dalından sağlanan yardımların (destekten yoksun kalma tazminatı kapsamının belirlenmesi sırasında) zarardan düşülmesi gerekir. Şayet, Sosyal Sigortalar Kurumunca Sigortalının hak sahiplerine sağlanan sigorta yardımları (560 Sayılı Yasanın 65. ve sonraki maddelerine göre) ölüm sigortası dalından bağlanan dul ve yetim aylığı ise;
A) Bu sigorta yardımlarının sağlanmasının 506 sayılı Yasanın 66/d maddesi hükmünde öngörülen (belirli bir süre sigortalı olma ve prim ödeme) şartlarının gerçekleşmesine bağlı bulunması,
B) Ölüme neden olan haksız eylemin doğrudan doğruya "uygun ve normal" bir sonucu olmaması,
C) 506 Sayılı Yasada da ölüm sigortasından yapılan yardımlardan dolayı Kuruma rücu hakkı tanıyan bir hükme yer verilmemesi itibariyle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.11.1979 gün 1977/4 - 1110 Esas ve 1979/1395 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine sağlanan yardımların destekten yoksun kalanların zararlarından düşülmesi mümkün değildir.
Sosyal Sigortalar Kurumunun bahse konu cevap yazılarında (davacılara sağlanan sigorta yardımlarının hangi sigorta dalından yapıldığı yolunda) bir açıklık yoktur. Hal böyle olunca, davacılara sağlanan sigorta yardımının hangi sigorta dalından yapıldığı araştırılmadan ve sağlandığı sigorta dalına göre bu yardımın zarardan düşülmesinin gerekip gerekmediği üzerinde durulmadan; bildirilen sigorta yardımları zarardan düşülmek suretiyle davacıların maddi tazminat isteklerine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir. O halde, mahkemece yapılacak iş Kurumca sağlanan sigorta yardımlarının hangi sigorta dalı ile ilgili bulunduğunu araştırmak ve ölüm sigortası dalından sağlanan dul ve yetim aylığı olduğu anlaşılırsa; bu yardımlar düşülmeksizin davacıların reddi tazminat isteklerini hüküm altına almak, eğer iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortası dalından sağlanmış yardımlar ise; maddi tazminat istekleri hakkında şimdiki gibi karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 3. bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının 1. bentte ve davacıların sair temyiz itirazlarının 2. bentte yazılı nedenlerle reddine (...) 30.1.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.