 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1979/4112
K: 1979/4519
T: 31.05.1979
DAVA : Fatma ile Bedrettin arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Mahkemece davanın geçimsizlik sebebine dayandığı yolundaki izlenim, dosyaya uymadığından, red gerekçesinin bu bölümü yerinde değildir.
2 - Dava terk sebebi ile boşanmaya ilişkindir.
MK.nun 132. maddesi, ilk bakışta kocaların karılarına ihtarda bulunacakları şeklinde bir yoruma yol açmakta ise de gerçekte kanun koyucu tek yönlü bir boşanma sebebi öngörmemiş, kişiyede bu imkanı tanımıştır. Onun için kadının da kocasına ihtarda bulunması, buna uyulmaması halinde boşanma davası açması mümkündür. Söz gelimi, koca kendi evini terk edip gider ve iki ay evine gelmezse kadın bir ay içinde eve dönmesini ihtar edebileceği gibi, koca eşini evden çıkarır, kendisi de evi boşaltıp giderse, bu takdirde de kadın, iki aylık bekleme süresinden sonra, oturmalarına elverişli yeni bir ev hazırlayıp bir ay içinde kendisin çağırmasını kocasından isteyebilir. Bir ihtimal olarak da kadın, şu veya bu sebeple evden gitmiş ve iki aylık süre de geçmiş ise bu durumda karı kocasının kendisini bir ay içinde eve kabul etmesini, geldiğinde eve girmesini mümkün kılan tedbirleri almasını ihtar edebilir. İşte bu ve benzeri hallerde koca, ihtarın gereğini yerine getirmez, yani bağımsız ev hazırlamaz veya evine dönmez ya da kadın döndüğü takdirde içeriye girmesine engel çıkartırsa, bu takdirde kadın, mahkemeye başvurarak terk sebebine dayalı boşanma davası açmak hakkı kazanır.
OIayda eşler iki ay ayrı yaşamışlar, kadın bir ay içinde evine döneceğini Mahkemeye bildirmiş, mahkemece ihtar kararı verilip durum, kocaya tembiğ olunmuş, ancak kadın, "eve dönme teklifini kocasının kabul ettiğine ve gelmesine karşı olmadığına dair bir ihtarda bulunmadığı" gerekçesi ile eve dönmemiştir. Oysa Medeni kanunda tek ihtara yer verilmiş, ihtar üzerine öbür tarafın ayrı bir ihtarda bulunması gibi bir şart öngörülmemiştir. O halde mahkeme kararında da belirtildiği üzere, kacanın ihtar kararı karşısında susmayı tercih etmesi, kadına eve dönmemek hakkı vermez. Karı yaptığı ihtarda iyi niyetli ise bir ay içinde evine gitmek zorundadır. Aksi halde kendisinden bekleneni yapmayan kadın yararına boşanma davası açmak hakkı doğmaz.
Az önce açıklandığı gibi davacı kadın, ihtar kararında belirtilen bir ay içinde kocasının evine dönmediği için davanın reddi bu yönü ile doğru olmakla beraber, kocanın vekili duruşmada, müvekkilinin tutumu yüzünden eşlerin ayrı yaşadığını ve davacının boşanma davası açmakta haklı olduğunu beyan etmiştir. Bu beyan ve olayların akışı karşısında kadının bir aylık sürede eve gitmesi halinde kocasının onu kabul etmiyeceği açıktır. Onun için kocanın olumlu cevabını beklemesi haklı bir harekettir. Koca ise davranışı ile aksini göstermemiş böylece onun tutumu ile hitar semeresiz kalmıştır. İşte bu sebeple davacı boşanma davası açmak hakkı kazanmış olduğundan, boşanmaya karar verilmesi gerekirken açıklanan yönler gözetilmeden davanın red edilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA 31.5.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.