Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1979/643
K: 1979/2434
T: 28.02.1979
DAVA : Taraflar arasındaki davada; davacılar, 28.9.1936 tarihli ve 34 nolu tapulu tarla 264 ada 3 parsel olarak tescil olunurken bir kısım yer 61 ada 1 parsel ile 51 ada 71 parselde ve yol ile deniz arasında kaldığından kayıtların iptalini adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini söylemişlerdir.
Feragat sebebiyle davalılar Melek ve Mehmet hakkındaki davanın reddine, 28.12.1976 tarihli krokide işaret olunan 4148, 1523, 40, 5671 m2 yere ait kaydın iptaline davalılar adına tesciline dair verilen kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı taraf 1936 tarihli tapuya dayanarak tesbit dışı bırakılan bir kısım yerine kendisine ait olduğunu ileri sürerek kadastraca yapılan yanlışlığın düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece davacıların tapu muhtevasına dahil olduğundan bahisle:
a) Kamulaştırma sahası dışında ve güneyde kalan (1523)
b) Kamulaştırılan sahanın kuzeyinde bulunan (4148) m2 lik yerler hakkındaki dava kabul edilerek tesbitdeki yanlışlığın düzeltilmesinde karar verilmiştir.
Davacıların davaya dayanarak yaptıkları 1936 tarihli tapu kapsamına giren taşınmazın 5240 m2 lik bir kısmı kara yollarınca yapılan kamulaştırma sonunda 11.3.1960 tarihinde sicilden terk edilmiştir. Hüküm ve temyiz konusu olan iki parça yerden 1523 metrekarelik kısım kamulaştırılan sahanın dışında ve güneyinde, davacılar adına tesbit gören 142 parselin kuzeyindedir. Bu kısmın davacıların tapu muhtevasına dahil olduğu hususunda, herhangi bir şekilde kuşkuya düşülmesini zorunlu kılan geçerli ve tutarlı bir neden yoktur. Hükmün bu bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddine 4148 metrekarelik kısma ilişkin temyiz isteğine gelince:
Davacı tapusunda kuzey sınırı "yol" ve "deniz" olarak gösterilmiştir. 6.9.1976 gününde dinlenilen yerel bilirkişiler 1940 yılından beri denizin karaya doğru ilerlediğini, tapuda yazılı yol ile davacılar taşınmazına dahil bir kısım yerin deniz suyu altında kaldığını, denizin istila ve işgal ettiği sahanın yözölçüsünü sağlıklı şekilde göstermeleri imkanı bulunmadığını açıklamışlardır.
Kamulaştırma ve kadastro tesbit işlemlerinin yapıldığı 1958 ve 1960 yıllarında hüküm konusu olan 4148 metrekarelik alanı deniz suyu altında bulunduğu ve daha sonraki yıllarda doldurulduğu kamulaştırma haritası ile kadastro paftasını uygulayan fenni bilirkişinin 28.12.1976 günlü raporunda açıklanmıştır.
Her dava (tesbit) ve (eda) olmak üzere iki bölümden oluşur. Mahkeme uyuşmazlığın tesbit bölümünü ilgilendiren ve biraz sonra yetersizliği belirtilecek olan eksik soruşturmaya dayanarak davacılar tapu kapsamına giren bir kısım yerin denizin işgali nedeniyle su altında kalmasından ötürü mülkiyet haklarının sona ermediği sonucuna varmıştır. Mahkemenin davanın eda bölümüyle ilgili bu hukuksal uygulaması değerlendirmesi doğrudur. Bu gibi durumlarda MK.nun 643. maddesinin uygulanması zorunludur. Sözü edilen madde taşınmaz mal mülkiyetinin hangi hallerde ziyana uğrayacağı konusunu hükme bağlamıştır. Bu maddeye göre bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkı ya sicildeki kaydın silinmesi veya taşınmazın tümüyle ziyana uğraması takdirinde sona erer. İnsan gücü ve teknik olanaklarla taşınmazın denizin istilasına uğrayan bölümünden yaralanılması mümkün olduğu sürece mülkiyet hakkının yitirildiğinden söz edilemez. Esasen nizalı saha daha sonra belediye tarafından doldurulmuş ve mülkiyet hakkı kullanılabilir duruma gelmiştir.
Mahkemelerin 4148 metrekarelik hüküm konusu olan yerin davacıların tapu muhtevasına dahil olduğu ve denizin istilasına uğradığı hususundaki tesbit ve kabulü eksik soruşturmaya dayanmaktadır. Yerel bilirkişiler bu konuda sağlıklı ve kesin bir açıklamada bulunmadıkları için uygulama yetersizdir. Yalova hiç değilse Cumhuriyet döneminde çok ilgi çeken ve imar gören bir yurt köşesidir. İmar çalışmaları sonunda eski durum büyük ölçüde değişmiş ve tapuda yazılı sınırların yerel bilirkişilerle sağlıklı olarak saptanması olanağı kalmamıştır. Hal böyle olunca başka çarelere ve yollara başvurmak suretiyle bu konudaki tereddütleri gidermek zorunluluğu vardır.
Uyuşmazlığın çözümü tapu tesisi tarihindeki "yol" ve "deniz sınırlarının kesin olarak saptanmasına bağlıdır. Tesis tarihindeki bu sınırların bilinmesi için önce tapu sicilinden tesis kaydının getirilmesi gereklidir. Bundan sonra yolun denizin istilasından masun kalmış bir uzantısı mevcut olup olmadığı nizalı yerin doğu ve batısındaki ihtilafsız alanlar üzerinde araştırılmak suretiyle sağlıklı bir güzergah tesbiti mümkün olabileceğinin düşünülmemesi.
Ayrıca 1940 yılından önceki dönemde nizalı saha ile çevresini kapsayan askeriye, belediye veya öteki makamlar tarafından düzenlenmiş bir harita mevcut olup olmadığının araştırılması, varsa deniz ve yol sınırlarının tesbitinde bu haritadan yararlanılması, yolsuzdur.
Hükmün bu nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, gelen temyiz eden vekili için 1400 lira duruşma vekalet ücretinin temyiz edilenden tahsiline, peşin harcın iadesine 28.2.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini