Taraflar arasındaki davadan dolayı (Antalya 3. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 13.3. 1978 gün ve 102/99 sayılı hükmün onanmasını mutazammın daireden sadır olan 7.9.1978 gün ve 8075/8226 sayılı kararın süresi içinde tashihen tetkiki davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla birlikte gereği düşünüldü.

1-Düzeltme isteyen İbrahim'in davaya dayanak yapılan tapu kaydıyla ilgisi olmadığı cihetle Yasada yazılı belirli nedenlere dayanmayan karar düzeltme isteğinin reddine, Usulün 442. maddesi gereğince kendisinden 100 lira para cezasının alınarak hazineye gelir kaydına,

2- İzzet'in düzeltme isteğine gelince

Adı geçen davacı tapulama -tesbit- dışı bırakılan dava konusu yerin tapu kaydına dayanarak adına tescilini istemiştir.

Mahkemece tesbitten sonra 10 yıl geçtiği ve 766 sayılı Yasanın 31. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşüren sürenin dolduğu ileri sürülerek dava reddedilmiştir.

766 sayılı Yasanın bu konuda getirdiği ilke bellidir. Sözü geçen Yasanın 31. maddesinin başlığında "sicillerin hukuki değerinden" bahsedilmiş ve İlk fıkrasında "tapulamaya müsteniden tesis olunan tapu sicilleri" ele alınmıştır. 2. fıkrada bu sicillerde -tapu sicilinde- tapulamaya dayanılarak yapılan tescillere konu olan haklara karşı açılacak davalar için bir hak düşüren sürenin varlığı öngörülmüştür.

Madde metninde kullanılan sözcüklerin anlamı kuşkuya ve yorumlamaya yer vermiyecek kadar açık ve kesindir. Metinde hasren tapulama tesbitleri esas tutularak kurulan tapu sicillerinden söz edilmiştir. Maddenin uygulama alanı tapulama tesbitine müsteniden tesis edilen tapu sicili ile sınırlıdır.

Tapulama dışı bırakılan yerler için tapu sicili kurulması söz konusu olmadığına göre bu gibi taşınmazlar hakkında 31/2 maddenin uygulanması olanağı yoktur.

31. maddenin amacı; tapu siciline karşı beslenilmesi gereken güveni artırmak, sicili bir yaz -boz- tahtası olmaktan kurtarmaktır. Davada tapu sicilindeki bir durumun değiştirilmesini ve düzeltilmesini hedef tutan bir istek bulunmadığına göre hak düşüren sürenin dolduğundan bahsedilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca davaya bakılması gerekli iken yukarıda yazılı nedenle reddedilmesi isabetsizdir. Dairenin onamaya ilişkin ilamının karar düzeltme yoluyla ortadan kaldırılmasına ve hükmün açıklanan sebeplerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın iadesine 27.3.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972