 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1979/2021
K: 1979/1851
T: 22.02.1979
DAVA : Taraflar arasındaki davada:
Davacılar vekili, dava konusu taşınmazların sağlığında miras bırakan tarafından muvazaalı olarak davalılara temlik edildiğini bildirip, temlikin iptali isteğinde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme, murisin sağlığında yaptığı temliki tasarruflarının ancak tenkise tabi tutulmasının istenebileceği, muvazaa iddiasına dayanarak temlikin iptali davası açıklanamıyacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın temyizen tetkiki süresinde davacılar vekili tarafından istenilmesi dosya incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar önce açtıkları davada "muvazaa" ve sonraki davada "tenkis" nedenlerine dayanmışlardır. Mahkemece mirasçıların yalnız tenkis isteğiyle dava açabileceklerinden söz edilerek muvazaa sebebine dayanan bu ilk dava reddedilmiştir.
Miras bırakanın tasarruflarından ötürü mirasçıların çeşitli davalar açabilmek yetkileri vardır. Miras bırakanın tasarrufundan zarar gören mirasçılar genel olarak BK.nun 18. maddesinde yazılı muvazaa nedenine dayanarak ya tasarrufun tamamen iptal veya saklı paylarından yoksun kalmayı önlemek amacıyla MK.nun 503. maddesinden yararlanarak kısmen iptal edilmesi yani tenkisi isteklerini kapsayan davalar açabilirler.
Murisin aynı tasarrufu muvazaa ve tenkis isteklerini kapsayan ayrı ayrı davalara konu yapıldığı hallerde tereddüt uyandıran çelişkili bir durum ortaya çıkmaktadır. Muvazaa nedeniyle açılan davanın kabulü takdirinde, tenkis davasının konusu kalmamakta, muvazaaya dayanan davanın açılmasından sonra hakim önüne götürülen tenkis davası davacının ne istediği ve daha geniş kapsamlı olan muvazaaya müsteniden açılan iptal davasından vaz geçip geçmediği hususlarında tereddüt uyandırmaktadır.
Bu davada dahi durum böyledir. Önce iptal daha sonra tenkis davaları açılmış, mahkeme yalnız tasarrufun tenkisi istenebileceğinden bahsile iptal davası reddedilmiştir.
Geniş kapsamlı olan muvazaa nedenine dayanan davadan sonra dar çerçeveli tenkis davasının açılması açıkça ve her halde ilk davadan feragat edildiği anlamına gelmez. Hakim bu durum karşısında tereddütleri ortadan kaldırmak üzere davacıdan sonraki tenkis davasını açmak suretiyle önceki iptal davasından feragat edip etmediğini sorması, feragat etmediğini bildiresi takdirinde davaya bakması zorunlu olduğu düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi yolsuzdur. Hükmün yukarıda yazılı nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın iadesine 22.2.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.