 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1979/45
K: 1979/161
T: 31.01.1979
DAVA : Reşit olan Ayşe'yi zorla kaçırıp alıkoymaktan, adı geçenen mayubiyetini müstelzim ve müteselsil şekilde zorla ırzına geçmekten sanık Emin ve kaçırmağa iştirakten sanık Fatma'nın yapılan yargılamaları sonunda TCK.nun 429/1, 65/3, 416/1, 80, 418 ve 59. maddeleri gereğince sanık Emin'in içtimaen onbir sene ondört ay yirmi gün, diğer sanığın bir sene üç ay ağır hapis cezalarıyla mahkumiyetlerine, Emin hakkında 31, 33. maddelerin tatbikine ve 10.000 lira manevi tazminatın sanıklardan alınarak müdahile verilmesine dair (Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 21.11.1978 gün ve 1978/66 esas 1978/200 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş şartı yerine getirilmiş ve sanık Emin yönünden temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle, dosya incelenmiş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu:
Kabule ve uygulamaya göre yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsilinde, teselsül hükümlerinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
1 - 24 yaşında bulunan müdahil Ayşe, sanıklarla hala ve dayı çocukları oldukları anlaşılmaktadır.
Müdahil 24.8.1977 günü sanık Fatma'nın kendisini, Korkutelin'deki evlerinden hasta ziyareti bahanesiyle çıkartıldığını ve götürüldükleri yerlerle, diğer sanıklarında yardımlarıyla sanık Emin tarafından zorla ırzına geçildiğini ve bir hafta kadar Emin'le karı-koca gibi yaşadıkları, sonra gördüğü tazyik üzerine evlenmeye rıza gösterir gibi davrandığını ve bu işleri yaptırmak için gittikleri Korkuteli Belediyesi Evlendirme Memurluğu'na vardıklarında gerekli hazırlığın bitirilmekte olduğu bir sırada, dayısı bulunan Avukat Halil'in olaya el koyduğunu ve evlenme memurluğuna, olayda zorla kaçırma vardır, nikahı durdurun dediğini ve böylece evlenme işleminin geri bırakıldığını bildirmiştir. Ancak:
Müdahil Ayşe, belediyede memurlar huzurunda hile ve zordan hiç bahsetmeksizin "dayı ben artık bittim, size yaramam, üstüme fazla gelmeyin" dediği halde evlenmenin geri bırakılması ve ailesine teslimden sonra, hile ile kaçırılıp zorla ırzına geçildiğini iddia etmiştir.
Bu aşamadan sonra, tanık olarak ortaya çıkan mağdurenin kardeşlerinin tanıklığı da olayı aydınlatacak bilgileri kapsamamaktadır.
Müdahilin olayın akışına uymayan tutarsız iddialarından başka, mahkumiyete yeter delil bulunmadığı ve mahkemece de, mağdurenin beyanlarının tanık (H.Ö.) ve (H.A.) için geçersiz ve tutarsız kabul edilerek, bu iki sanığın beraatlerine karar verilmiş olduğu gibi, mağdureyi tedavi eden asabiye mütehassısı Dr. (İ.S.)nin mağdure hakkında duruşmada vaki açıklaması dahi, iddiadan çok, sanık Emin'in savunmasını doğrulayıcı nitelikte görülmüştür.
Bu açıklamalara göre müdahilin sanıklar tarafından hile ile kaçırılıp zorla alıkonulduğu ve sanık Emin tarafından zorla ırzına geçildiğini kabule yeter kesin delil bulunmadığı halde, sanıkların yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabul bakımından;
2 - 17.11.1978 tarihli oturumda müdahil vekili şahsi haklarının mahfuz tuttuğunu beyan ettiği halde, manevi tazminata hükmedilmesi,
3 - Zorla kaçırma suçu iştirak halinde işlendiğine göre TCK.nun 39. maddesi gereğince, tek manevi ödenceye hükmedilerek, sanıkların müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesi, nisbi harç ve ücreti vekaletin de buna göre tayini ve ırza geçme suçunun müstakil faili Emin'den ırza geçme suçundan ne miktar manevi ödence tayin edildiğinin kararda belirtilmemesi,
4 - Yargılama giderlerinin tahsilinde müteselsilen yerine CMUK.nun 408/2. maddesinde bulunmayan mütesaviyen sözcüğünün de kullanılarak yasal olmayan ve bir anlam taşımayan deyime yer verilmesi,
Yasaya aykırı ve temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün tebliğname ve mütalaa gibi CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA depo paralarının geri verilmesine ve bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini için C. Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına 31.1.1979 tarihinde oybirliği ile karar verildi.